Yong Shian Phoon’un Chris Mercogliano ile röportajı
Kendine Heather de diyen Yong Shian Photon, Hong Kong Üniversitesinde Malezyalı bir lisans öğrencisi. Demokratik Eğitim üzerine yüksek lisans tezi hazırlıyor ve ben (Chris) de onun araştırmasının bir parçası olarak röportaj yaptığı eğitmenlerden biriyim.
Heather: Öncelikle neden Albany Özgür Okulununda öğretmen olmayı seçtiniz?
Chris: Ben hep öğretmen olmayı istemiştim çünkü çocukları gerçekten seviyorum ve onların daha bilmedikleri şeyleri öğrenmelerine yardım etmekten ve mutlu büyümelerini izlemekten keyif alıyorum. Albany Özgür Okulu’nu seçmemin en önemli sebebi bu okulun şehirdeki oldukça kötü durumdaki devlet okullarındaki çocuklara yardım etmeye çalışmaları ve çocukların onlarla ilgilenecek ve onları gözardı etmeyi reddedecek kişilere ihtiyacları olmasıydı. Sonra, o kadar çok küçük mucizeye tanık oldum ki ben hiç ayrılmadım buradan. Kalmayı tercih etme sebeplerinden biri de aklıma yatan şekilde öğretebilme özgürlüğü ve başkasının senaryosunu oynama zorunluluğumun olmayışıydı.
H: Demokratik okulun faydalarından birinin esneklik ve belirli bir müfredatı takip etmek zorunda olmamak olduğunu mu söylüyorsunuz?
C: Evet! Özellikle sevdiğim kısım sadece öğrenmek isteyen öğrencilerle çalışmaktı. Eğitim zorunlu olduğunda çocukların öğrenmeye karşı gösterdikleri direnç ile burada uğraşmak zorunda kalmıyordum.
H: Sizin demokratik okul tanımınız nedir?
C: Öncelikle bu kavrama çok da bayılmadığımı itiraf etmeliyim çünkü oldukça politik bir terim. “Demokratik” dediğimizde halkın gücü paylaştığı bir hükumet yönetim sistemine işaret ederiz. Bence, çocukların karar verme süreçlerine dahil olmaları, kurallar konusunda anlaşmalar yapabilmeleri, problem çözebilmeleri okulun önemli özelliklerinden biri ama sadece burada olup bitten şeylerden biri bu. Burada çocuklar öğreniyor ve devlet okullarında olmayan bir çok farklı şey daha yapıyor. Ayrıca bir de dünya üzerinde bir çok okul her ne kadar eğitim felsefeleri farklı olsa da artık kendini demokratik olarak tanımlıyor. Albany Özgür Okulu, Brooklyn Özgür Okulu, Summerhill veya Sudbury Valley gibi bazı okullarda zorunlu bir müfredatın takip edilmediği ve öğrencilerin her gün ne yapacaklarına kendilerinin karar verdiği demokratik okulların yanı sıra, hiç bu şekilde olmayan bazı okullar da var. Biraz daha kafa karıştırmak adına, herkes faydalanabildiği için ve zengin ile fakirin sözde eşit başarı fırsatına sahip olmaları açısından kamu okullarının “demokratik” olduğunu söyleyen birçokları var.
H: Anlıyorum. Bu araştırmaya başladığımda tam da tecrübe ettiğim bu oldu çünkü akademik dünyada demokratik okul tanımı ile ilgili farklı fikirler var.
C: Tam da bu sebeple okulumun demokratik yönetilen özgür bir okul olduğunu söylüyorum.
H: Yani siz her çocuğa aynı içerik setinden oluşan zorunlu eğitim müfredatına karşısınız.
C: Doğrudur. Benim için bu, işin felsefi boyutundan ziyade çocukların ilgilendikleri konuları içsel motivasyonlarıyla sadece daha rahat öğrenmeleridir. İlaveten, her çocuk farklı bir mizaca sahiptir. Bazı çocuklar kendilerine söyleneni yapma komusunda daha isteklidir. Ama bazıları daha güçlü iradelidir ve onlara yapmaları istemekleri bir şeyi yaptırdığınızda geri çekilip her ne yaptırdıysanız ondan nefret etmeye başlarlar. Onların öğrenme potansiyeline ciddi zarar verebilirsiniz.
H: Peki, Dünyada bir çok farklı şekilde çocuk varsa, her okulun demokratik olması mı gerekir yoksa bazıları otoriter şekilde işletilmeli midir?
C: Hayır, Çocukları belirli bir şekilde eğiten ve davranmaya zorlayan okullara hiç ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Çocuklar öğenmeye aç olarak doğarlar. Zaten gerekli olan motivasyona sahiptirler. Ama ana akım eğitim sistemi davranışın ödüller ve cezalarla şekillendiği gibi bir yanlış fikre sahiptir ve bir kişinin eğitimli sayılması için sanki objektif bir bilgi birimi varmış gibi yaparlar. Bu tüm devlet okullarını kötülediğim anlamına gelmesin. Bazı okullarda çcouklara öğrenmeyi ilginç kılmak için ellerinden geleni yapan çok iyi öğretmenler var. Ama standart sınav sistemi onların bazı şeyleri yaratıcı yapmalarını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Özellikle fakir çocuklar için olan okullarda öğretmenlerin müfredat dışına çıkma özgürlükleri yok çünkü çocukları sene sonundaki çıtası yüksek sınavlara hazırlamak zorundalar.
H: Demokratik eğitimin en önemli kazanımlarının neler olduğunu düşünüyorsunuz?
C: Çocukların otonom(kendi kendini yönetebilen) insanlar olmasına ve kim oldukları ve hayatta ne yapmak istediklerine dair derin bir his geliştirmelerine yardım ediyor. Özgür okul mezunları her sorunun bir çözümü olduğuna inanırlar ve sorunu kendi kendilerine çözebileceklerine dair özgüvenleri vardır. O yüzden hedeflerine ulaşana kadar karşılarına çıkan engeller için değişik çözümler denerler ve eğer ihtiyaç duyarlarsa yardım isterler. Ayrıca özgür okul öğrencileri öğrenmeyi çok heyecan verici bulurlar. Onlara göre öğrenme hayatın bir parçasıdır, sadece okulda yapılan bir şey değildir. Öğrenmeyi sadece ve sadece bundan çok keyif aldığın için yaparsın. Çünkü performanları için ödüllendirlmemiş ve yaptıkları hatalar için cezalandırılmamışlardır. Motivasyon her zaman onların içinden gelir. Ana akım okul öğrencileri ile özgür okul öğrencileri arasındaki farkı en çok üniversitede görürsünüz. Bir çok ana akım eğitimden gelen öğrenci kendilerine ne zaman ne yapmaları gerektiğini söyleyen olmadığı için bocalarlar. Özellikle duygusal anlamda yıpranırlar çünkü özgür okuldaki öğrencilerin sahip olduğu otonomiye sahip değildirler. Özgür Okul öğrencileri zamanlarını yönetmeyi ve dikkat dağıtıcıları filtrelemeyi bilirler. Demokratik eğitimin bir başka faydası da daha ilişkisel olmasıdır. Öğrencilerin ilişkileri daha karmaşıktır ve yetişkinlerin sadece insani olduklarını öğrenirler. Bazen iyi, bazen kötü olabileceklerini ve her biriyle ilişki kurabileceklerini öğrenirler.
H: Bana Özgür Okul’da öğretilmesi gerektiğini düşündüğünüz becerilerden biraz bahseder misiniz?
C: Rahat ve esnek olamak önemlidir çünkü Özgür Okulda her şey planlı değildir ve bir çok şey spontan olur. O yüzden öğretmenlerin akışa uymaları ve sonucunu bilmedikleri durumlara karşı açık olmaları gerekir. Buna ek olarak Özgür Okullarda, ana akım okulların aksine, öğretmenin otomatik bir otoritesi ve kontrolü yoktur ve o sebeple öğrencileri çok iyi anlamalı ve çok iyi ilişki becerilerine sahip olmaları çok önemlidir.
H: İşte bu sebeple araştırmamı demokratik okullar üzerine yapmak istemiştim; çünkü bu çok insani.
Kaynak: http://www.chrismercogliano.com/what-is-democratic-education/
Türkçeleştiren: Ayşe Musal