Ellen Goodman & Rob Wilson – 27 Haziran 2016
Dünya hızla değişiyor. Bu değişim, eğitim sistemimizin ayak uydurabileceğinden çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşiyor.
Sir Ken Robinson, “Okullar yaratıcılığı öldürüyor mu?” başlıklı TED söylevinde eğitimin amacının “bizi kavrayamadığımız bir geleceğe taşıması” olduğunu söylüyor. Giderek artan bir şekilde karmaşıklık, hiper-bağlantılılık ve hızlı teknolojik ilerlemelerle tanımlanan bir dünyada genç insanları, uyum sağlamalarına ve gelişmelerine yardım edecek becerilerle donatmak her zamankinden büyük bir gereklilik.
Bunlara “temel yetenekler”, “karakter özellikleri”, “yüreklilik eğitimi” veya “zihniyet gelişimi” denilse de işbirliği, yaratıcılık ve belirsiz ve değişken ortamlarda yapıcı biçimde davranabilmenin gerekliliği konusunda görüş birliği var. Yaşadığımız dünyanın belirsizliği bağlamında, eğitimci Carol Dweck şunu öğütlüyor: “Ebeveynlerin yapabileceği en iyi şey çocuklarına mücadeleyi sevmeyi, hatalarınmeraklarını uyandırmasını, çaba göstermekten zevk almalarını ve öğrenmeyi sürdürmelerini öğretmek.”
Dünyanın çeşitli yerlerindeki eğitim sistemleri, yinelemeli öğrenme ve sınava hazırlığa aşırı önem vererek, çocukları modern dünyanın mücadeleleri ile yüzleşmeye hazırlamakta başarısız kalmaları nedeniyle eleştiriliyor. Bu bağlamda, içine düştükleri geleceğe tepki vermek yerine, istedikleri geleceği şekillendirmeleri için gençlere sorumluluk verecek yeni öğrenme ekosistemleri istiyoruz. Peki bu yeni öğrenme ekosistemleri nasıl olacak?
Eğitim Sistemi İçinde Yetkilendirmek
Örneklerden biri Doğu Londra’daki Okul21. Bu okulun benzersiz eğitim yaklaşımının kökeninde, 21.yüzyılda başarı için gerekli gördükleri altı özellik bulunuyor: uzmanlık (öğrenmek konusunda ustalaşmak), profesyonellik (öğrenmeye hazır olmak), etkili konuşmak (kendine özgü konuşma tarzını bulmak), dayanıklılık (aksilikleri aşabilmek), canlılık (yeni şeyler yaratabilme) ve hüner (güzel çalışmalar yapabilmek). Okul her öğrenciye birebir danışmanlık ve kişisel destek sunuyor. Müfredatları, sözlü iletişime büyük önem veriyor ve öğrenme halka açık düzenli etkinliklerde sergilenen işin içinde oldukları gerçek yaşamdan projeler dayandırılıyor.
Eğitim genç bir insanın gelişiminde önemli bir etkendir; fakat tek etken değildir. Gençleri liderlik yolunda samimiyetle desteklemek için sektörler arası çalışmamız gerek.

Girişimcilik Yoluyla Çocuklara Sorumluluk Vermek
Jeroo Billimoria gençlere sorumluluk veren çok sayıda inisiyatif hazırlamış bir sosyal girişimci. Zor durumda olan sokak çocuklarının 24 saat arayabileceği bir acil telefon servisi olan Çocuk Hattı Hindistan Vakfı’nı kurmuş. Telefonlara bakmak ve arayanları ilgili birimlere yönlendirmek için gönüllü sokak çocukları eğitilmiş. Çocuk hattı, genellikle sokak çocukları ile pek iyi ilişkileri olmayan resmi hizmet birimleri ile çalışarak, çocukların haklarını korumaya, sokak çocuklarına karşı oluşan algı ile mücadeleye ve onları destekleyecek müdahaleler oluşturmaya çabalıyor.
“Çocukların dahil oldukları ve etki edebildikleri, onların duygularına ve ihtiyaçlarına yanıt vermelerine her an olanak tanıyan sistemlere gereksinimi var,” diyor Jeroo. Mart 2015 itibariyle, 366 şehirde 700’den fazla işbirlikçi kuruluş ile çalışan Çocuk Hattı, 36 milyon çağrıya yanıt verdi.
İngiltere’de bulunan Oy Pusulasını Isır adlı sosyal girişim, gençlerin demokrasiye katılmasını sağlamak üzere onların politikada aktif rol almasını engelleyen bariyerlerin belirlenmesi ve yıkılması için bir hareket başlattı. Halkın tabanına yönelik kampanyalarla gençlerle online iletişime geçerek ve politikalar üzerinde etkili olarak gençlerin kendi politik güçlerin farkına varmasına yardım etti.
“Önemsedikleri meseleler ile onları politikliği arasındaki bağı anlamayan öyle çok genç insan var ki,” diyor Oy Pusulasını Isır’ın kurucularından Michael Sani. “Gençlerin değişimi gerçekleştirenler olması için onların katılmasına ve yetki almasına imkan tanıyan alanlar yaratmayı görev bildik.”
Daha İyi Bir Dünya Kurmak
Bu sosyal girişimciler ve eğitimsel yenilikçiler, gençleri sosyal değişimin merkezine koymanın önemini gösteriyor. Genç insanları, yaşamak istedikleri dünyayı aktif olarak biçimlendirmeleri için destekleyerek, değişimlerin olduğu bir dünyada serpilecek ve günümüz dünyasının karşı karşıya kaldığı en büyük sosyal meselelerle başa çıkacak bir nesil hazırlıyorlar.
Bakış Açısı: Joony Moon, Skoll Vakfı üyesi, Çözümleme & Kavrama
Sosyal girişimcilerin, destekledikleri topluluklara ilişkin derin bir anlayışa sahip olması gerekir. Genç insanları en iyi kendileri tanır; dolayısıyla onları desteklemek adına tasarlanmış aracılıkların yaratıcıları arasında olmaları mantıklı olur.
“Eski nesillerin toplumu bizim ne yaptığımızı bilmediğimizi ve karşımıza çıkan mücadelelerin altından kalkamayacağımızı düşünüyor,” diyor sokak çocuklarını desteklemeye odaklanan Kenya sivil toplum örgütü Kito International‘ın CEO’su Wiclif Otieno.
30 yaşındaki Wiclif’in kendisi de eski bir sokak çocuğu ve günümüz gençliğinin karşılaştığı zorluklarla ilgilenen çok sayıda genç sosyal girişimciden biri. Afrika Liderlik Akademisi mezunlarından Genç Etkisi Atölyesi‘ninkurucusu 22 yaşındaki Joseph Opoku da aynı duyguyu dile getiriyor. “Benim kişisel deneyimime göre, genç insanlarla ilgili konulara odaklanan organizasyonların çoğu, hizmet ettikleri gençlerden oldukça kopuk,” diyor.
MasterCard Derneği‘nin ortaklığında yapılan Skoll Dünya Forumu kendi Genç Liderler İnisiyatifi üzerinden bu kopukluğun – ve karşılığı olan fırsatın – farkında. Üçüncü yılını dolduran bu inisiyatif, dünyanın farklı yerlerinden bir düzine kadar umut vaad eden genç sosyal girişimciyi biraraya getiriyor ve onlara hem Skoll Dünya Forumu’na katılma şansı veriyor, hem de değişimi gerçekleştirenlerden biri olma fırsatı sunuyor.
Wiclif ve Joseph’ın da eski mezunlarından oldukları Genç Liderler, alanlarında lider olan sosyal girişimcileri akran olarak işe katmak ve kendi çalışmalarını hızlandıracak bağlantı ve ortamlar bulmaları konusunda teşvik ediliyor. Onların inanılmaz öyküleri ve tutkuları, kurmayı ümit ettiğimiz geleceğe ilişkin umutlar veriyor. Bu gelecek yaratılırken onları kabul etmek ve yetkilendirmek de bizim için akıllıca olacaktır.
(Bu makale, Skoll Vakfı ve Ashoka‘nın ortak çalışması sonucu, Oxford’da yapılan 2016 Skoll Dünya Forumu ile eşzamanlı oluşturulan bir diziye aittir. Sohbeti şuralardan takip edebilirsiniz: #SkollWF and #AshokaAtSkoll.)
Kaynak: Ashoka, “Seizing the future: Why empowering young people will build a better world“
<http://news.trust.org/item/20160420154017-zdqb9/>
Çeviri: Sevkan Uzel – Düzenleme: Ali Güneysu