Program Hakkında
Öğretmenler için Sosyal ve Duygusal Öğrenme
Dünyamız her geçen gün değişiyor ve dönüşüyor. Eğitim sistemine dair sahip olduğumuz koşullar ve hayal ettiklerimiz arasındaki mesafe, pandemi koşullarının değiştirdiği alışkanlıklarımız, iklim değişikliğinin günlük yaşamlarımıza etkisinin daha çok görünür olması, yaşamlarımızı derinden etkileyen anlaşmazlıklar ve daha birçoğu… Tüm bu koşullar son yıllarda günlük yaşamlarımızı olduğu kadar eğitim ortamlarını da etkiledi. Öğretmenlerin sınıf ve okul ortamlarında halihazırda baş etmekte zorlandıkları konulara her geçen gün yenisi eklenmekte. Çocuklar kadar öğretmenlerinde önemli birer özne olduğu eğitim ortamlarında öğretmenin esenliğine yönelik çalışmalar önemli bir ihtiyaç.
Küreselleşme, kültürel çeşitliliğin artması, dijitalleşme ve sosyo-ekonomik faktörlerin de etkisiyle, bireyin duygularını anlayabilmesi ve düzenleyebilmesi, empatik ilişkiler kurabilmesi ve farkındalıklı seçimler yapabilmesi öğretmenin esenliğine hizmet eder. Bireyden insan ilişkilerine oradan da toplumsal barışa hizmet eden bu becerilerin önemi her geçen gün artmakta. İnsanın varoluşundan bu yana sahip olduğu ve değişen dünyamızda barış ve huzur içinde bir arada yaşam için ön plana çıkan bu alanlardaki becerilere sosyal ve duygusal beceriler diyoruz.
Öğretmenin Esenliği Neden Önemli?
“Öğrenme” fiziksel ve duygusal açıdan güvenli bir ortamda gerçekleşir. Hem fiziksel hem de duygusal güvenliğin sağlanabilmesi ve öğrenmenin barış içinde gerçekleşebilmesi için bireyden, insan ilişkilerine, oradan da topluma yayılan bir etkinin ilk adımının sınıf ortamlarında atıldığını düşünüyoruz. Çocuklarla birlikte öğretmenleri de “öğrenen” özne olarak sınıf ortamının eşdeğerli üyeleri olarak görüyoruz. Öğretmen Esenliği Programı’yla öğrenmenin karşılıklı olarak gerçekleştiği sınıf ve okul ekosisteminin parçası olan öğretmenleri sosyal ve duygusal öğrenme yaklaşımı ile destekliyoruz. Öğretmenin sosyal ve duygusal öğrenme sürecini desteklemenin, çocukların öğrenme sürecine rol modellik edeceğine, yaşamı zenginleştireceğine, sınıf ve okul iklimini geliştireceğine, öğretmenin kendini merkeze almasını sağlayarak esenliğine hizmet edeceğine inanıyoruz.
Öğretmenin Hangi Sosyal ve Duygusal Becerilerine Odaklanıyoruz?
Sosyal ve duygusal öğrenme yaklaşımımızda insanı bireysel, sosyal ve toplumsal varlığını gözeterek bütüncül olarak ele alıyoruz. Öğrenmenin bağlantıyla, ifade ederek, sorgulayarak, kararlar alarak, eyleme geçerek ve bu süreçlere dair yansıtmalar yaparak gerçekleştiği döngüsel bir sürece vurgu yapıyoruz. Bu öğrenme döngüsü içerisinde öğretmenlerle hangi sosyal ve duygusal beceriler üzerine çalışacağımızın çerçevesi ve yöntemini ifade eden bir beceri sınıflandırması kullanıyoruz.
Bu beceri sınıflandırmasında öğretmenin benlik farkındalığı ve benlik yönetimi sosyal ve duygusal öğrenmenin, duygusal yönünü; kişiler arası beceriler ve sorumlu karar verme becerileri ise sosyal yönünü ifade etmektedir. Sosyal ve duygusal öğrenmenin “öğrenme” dediğimiz süreci ise her bir becerinin öğrenilebilir, geliştirilebilir ve ölçülebilir olduğunu ifade etmekte.
Öğretmen Esenliği Programı’yla öğretmenin sosyal ve duygusal becerilerden ihtiyaç duyduğu alanda kişisel gelişimini desteklemeyi ve bu gelişim sürecini çeşitli göstergelerle görünür kılmayı hedefledik.
Öğrenme ortamlarında dijital etkileşim ve dijital araçların kullanımı her geçen gün artıyor. Öğretmen Esenliği programının hem daha çok öğretmene ulaşması hem de kolay erişilebilir olması amacıyla programı dijital içerikle halinde üretildi.
Öğretmen Esenliği Programının Altında Yürüyen Projeler
Öğretmenlerin günlük yaşamlarında sıklıkla içinde durmakta zorlandıkları olaylarla karşılaştığını söylemek mümkün. Öğretmenler sınıf ve okul iklimini oluşturan çocuk, meslektaş, ebeveyn gibi her bir özne ile kurduğu ilişkilerde kimi zaman hissettiği duygular ve ihtiyaçlarıyla bağlantın kurmakta zorlanıyor ve bu durumda esenliklerini etkiliyor. Her öğretmen okulda çeşitli olaylar yaşıyor ve bu olaylarla ilişkili kimi duygular hissetmekte. Bununla birlikte öğretmenlerin okul ortamında karşılaştıkları olaylar genellikle birbirine benzer ve ortak.
Öğretmenlerin sıklıkla karşılaştıkları olayların, bu olayların duygularla ve o duyguların habercisi olduğu ihtiyaçlarla olan bağlantısını haritalandırdık. Olay – Duygu – İhtiyaç bağlantısı ile ortaya koyacağımız ilişkilendirmeyi de geliştireceğimiz Android ve IOS uyumlu aplikasyon aracılığı ile öğretmenin kendine empati vermesini sağlayacak bir akışta öğretmenlere sunmak istedik.
Bu aplikasyonda öğretmenler gün boyunca çeşitli öznelerle yaşadıkları olayları, bu olaylar karşısında hissettikleri duyguları ve duygularının altında yatan ihtiyaçları beden farkındalığıyla birlikte keşfetmelerini kolaylaştırmayı hedefledik.
Desteğim Cebimde Aplikasyonu yayına hazır bir şekilde BBOM Derneği arşivinde bekliyor. Uygun bir altyapı ve proje geliştiğinde öğretmenlerle buluşturabilmeyi umuyoruz.
Öğretmenlerin sosyal ve duygusal öğrenme yaklaşımına dair farkındalık geliştirmeleri, yeni düşünce kapıları açmaları ve becerilere ilişkin temel bir bakış açısı geliştirmelerini kolaylaştırmak amacıyla Panorama Education’ın geliştirdiği ve açık kaynak olarak sunduğu “Adult SEL” programından esinlenerek Sosyal ve Duygusal Öğrenmeyi Keşfet Programı’nı geliştirdik.
Bu program ile öğretmenlerin esenliğine hizmet eden sosyal ve duygusal öğrenme yaklaşımına ilişkin benlik farkındalığı, günlük yaşam becerilerini yönetme, kişilerarası beceriler ve sorumlu karar verme olmak üzere 4 ana yetkinlik alanından oluşan beceri sınıflandırmasına yönelik genel bir bakış açısını edinmesi amaçlanıyor.
Program detaylarına ve uygulamasına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.