Doğada vakit geçirmek, çocukların okulda şaşırtıcı yollarla daha başarılı olmasına yardımcı oluyor.
Ming Kuo | 7 Haziran 2019
Birkaç yıl önce Richard Louv’un, “Doğadaki Son Çocuk” (Tübitak Yayınları, 2010) adlı kitabında gerekçelendirdiği üzere, çocuklar doğada öyle az zaman geçiriyorlar ki, “doğa eksikliği bozukluğu” yaşıyorlar. Muzdarip oldukları sonuçlar ise korkunç: daha çok stres ve endişe, daha yüksek oranda obezite ve DEHB (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) ve dahası…
Birçok ebeveyn dışarıda, doğada olmanın çocuklarının sağlığına iyi geldiğinin muhtemelen farkındadır. Ancak bunu, fedakârlık ettikleri şeyin bir bedeli olarak da görebilirler: Çocuklarını dışarı çıkmaya teşvik etmek demek, ders kitaplarıyla geçirilen zamanın da azalması demektir ve ders çalışmaya daha az zaman ayırmak demek, daha düşük akademik başarı demek olmalıdır, öyle değil mi? Hayır, değil. Hatta bunun tam tersinin doğru olabileceği bile ortaya çıktı. Benimki de dâhil olmak üzere bu alandaki araştırmaların sayısı arttıkça, doğanın çocukların sağlığı için iyi olmakla kalmayıp, onların öğrenme yeteneklerini de geliştirdiğini keşfettik. Küçücük dozlarda doğanın bile anlamlı faydaları olabilir.
Deneysel araştırmalar da dâhil olmak üzere yüzlerce çalışma, bunu kanıtlayan nitelikte.
Çalışmanın birinde, öğrencilerin yerinde araştırmalara katıldığı, fen bilimleri, matematik ve yazma deslerinin tümleşik ve deneyimsel bir yolla öğretildiği bir yereldeki ovalık sulak alanlarda beşinci sınıf öğrencileri düzenli olarak okula gitti.
Normal okullara giden akranlarıyla karşılaştırıldığında, açık havada ders işleyenler önemli ölçüde daha güçlü okuma ve yazma becerilerine sahiplerdi (standart testler üzerinden ölçüldüğünde) ve bu deneyim sayesinde okula gitme heveslerinin arttığını bildirdiler. Daha önce düşük devam oranına sahip öğrenciler ise açık havadaki okulda daha yüksek katılım gösterdiler.
Diğer çalışmalar da bu bulguları yansıtıyor. Bir çalışma, daha fazla ağaç örtüsüne sahip okullardaki öğrencilerin – özellikle de daha düşük sosyoekonomik arka planlardan gelmişlerse – akademik olarak daha iyi performans gösterdiğini ortaya çıkardı.
Yine bir başka çalışma, sınıfta veya okul bahçesinde işlenen fen bilimleri derslerine rastgele yerleştirilen öğrencileri karşılaştırdı ve açık havada yapılan derslerin öğrenme için daha etkili olduğunu buldu; öğrenciler bahçede ne kadar çok zaman geçirirlerse, kazançları da o kadar büyüktü.
Peki, yeşil alan ve doğa çocukların öğrenmesine nasıl yardımcı olur? Bunu şaşırtıcı çeşitlilikteki yollarla keşfediyoruz.
Doğanın, çocukların psikolojik ve fiziksel iyilik hâline katkıda bulunduğuna şüphe yok – ve bu, öğrenmeyi etkileyebilir.
Ancak görünen o ki, çocukların derslere girip girmediklerini ve sınıfta nasıl katılım gösterdiklerini, ne kadar odaklanabildiklerini ve öğretmenleri ve akranlarıyla ne kadar iyi ilişkiler kurabildiklerini de etkiliyor. Bunlar şimdiye kadar bildiklerimiz.
1. Doğa çocukların ilgisini geri kazandırır
Dikkat (ve odaklanmak) öğrenme için kuşkusuz önemlidir, ancak birçok çocuk dikkatlerini dağıtan etmenler, zihinsel yorgunluk veya DEHB gibi farklı nedenlerden dolayı sınıfta odaklanmakta zorlanır. Neyse ki, doğada vakit geçirmek – parkta yürüyüş yapmak ve hatta bir doğa manzarasını pencereden görmek bile – çocukların dikkatini yeniden kazanmalarına yardımcı olarak bilişsel süreçlere odaklanmalarına ve daha iyi performans göstermelerine olanak tanır.
2. Doğa çocukların stresini azaltır
Tıpkı yetişkinler gibi çocuklar da ara sıra kaçabilecekleri yeşil alanlara sahip olduklarında daha az stresli olurlar ve bu da onların daha dirençli olmalarına yardımcı olur. Araştırmalar, haftada bir gün açık alanda ders yapan öğrencilerin, sadece kapalı alanlarda eğitim alanlarına kıyasla günlük kortizol* seviyelerini önemli ölçüde iyileştirebildiğini – daha az strese girmek ve strese daha iyi uyum sağlamak- ortaya koymuştur.
Ayrıca, kırsal çevrelerde yaşayan çocukları ele alan bir çalışmada, doğayla daha çok çevrelenmiş çocukların stresli yaşam olayları karşısında öz değer sorunları yaşamak ve acı çekmek açılarından daha iyi şifalandıkları tespit edilmiştir.
* Kortizol: böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinde üretilen, vücudun strese gösterdiği tepkiyle ilişkili bir kortikosteroid hormondur.
3. Doğa, çocukların daha fazla öz disiplin geliştirmelerine yardımcı olur
Pek çok çocuk – özellikle de DEHB’li olanlar – okul öğrenimine engel olabilen dürtü kontrolü ile ilgili sorun yaşar. Meslektaşlarım ve ben, çocukların (ve özellikle de kızların) evlerinin yakınlarında yeşil alanlar olmasının daha fazla öz disipline sahip olmalarına ve daha iyi konsantre olmalarına yardımcı olduğunu keşfettik. Ayrıca, DEHB’li çocukların ebeveynleri, çocuklarının kapalı alanlar yerine açık alanlarda yapılan aktivitelere katıldıklarında DEHB semptomlarının azaldığını bildirmektedir. Öz disiplin ve dürtü kontrolü akademik başarıya bağlı olduğundan, bu çok da şaşırtıcı olmasa gerek…
4. Dış mekân eğitimi öğrencileri daha ilgili hale getirir
Çocukların açık alan derslerini sevdikleri belli, ama ne yazık birçok öğretmen, çocukları öğrenmeleri için açık alanlara çıkarmaktan korkuyor, sonrasında “duvarlardan sekeceklerinden” ve sınıf (iç mekân) derslerinde daha az aktif olacaklarından endişe duyuyor. Ne var ki araştırmalar, çocukların sadece sınıf dışı derslerde değil; daha sonra sınıflarına döndüklerinde de öğrenmeye daha fazla katıldıklarını gösteriyor – geri döndükleri konu doğa ile ilgili olmasa bile.
5. Dışarıda vakit geçirmek fiziksel zindeliği artırabilir
Çocuklar için fiziksel uygunluk birçok nedenden dolayı önemli olsa da, öğrenmede oynadığı rol ilk başta akla gelmeyebilir.
Görünen o ki, özellikle kalp ve ciğer sisteminin sağlıklı olması, verimli bilişsel işlemeyi destekliyor ve daha yüksek zindelik düzeyine sahip çocuklar akademik açıdan da daha iyi oluyor. Doğanın fiziksel zindeliği doğrudan etkilediği net olmasa da, çocuklar doğada ne kadar çok zaman geçirirse, kalp ve ciğer sağlıkları da o kadar iyi oluyor. Doğaya erişim, çocukları fiziksel olarak daha aktif olmaya ve yaşlandıkça daha uzun süre formda kalmaya teşvik edebilir.
6. Doğal ortamlar sosyal bağlantı ve yaratıcılığı teşvik eder
Çocukların öğrendikleri sosyal ve fiziksel çevre, akademik başarılarında bir fark yaratabilir. Çocukların doğal öğeler içeren ortamlarda zaman geçirmelerine izin vermek veya onlara yapılandırılmış doğa deneyimleri vermek daha sakin, sosyal açıdan da güvenli ve eğlenceli bir öğrenme ortamı sağlayabilir. Ayrıca dışarıda olmak, sosyal olarak kendini dışlanmış hisseden öğrenciler için bile, öğrenme için gereken akranlar arası ilişkileri ve öğrenci / öğretmen ilişkilerini geliştirebilir.
Bazıları, doğanın hayali oyunu ve keşfetmeyi, yaratıcılığı ve problem çözmeyi teşvik eden “gevşek parçalardan” (çubuklar, taşlar, çamur) oluşan zengin bir doku sağladığını iddia ediyor. Gerçekten de, öğretmenlerin ve yöneticilerin gözlemleri, çocuk oyunlarının, gevşek parçalar var olduğunda çarpıcı biçimde daha yaratıcı, fiziksel olarak aktif ve sosyal hale geldiğini gösteriyor.
Bu önemli kaynağı okullarımıza getirmek için daha fazlasını yapmamız gerektiği aşikâr. Mimarlar ve şehir planlamacıları, ağaçları ve yeşil alanları okul bahçelerinin içinde ve yakınında tutmalılar. Ve öğretmenler ve yöneticiler, programa dışarıda yapılan dersleri de dâhil etmeli ve teneffüsü iyi davranış için bir ödül olarak değil, bir sonraki ders için öğrencilerin zihnini canlandırmanın bir yolu olarak kullanmalılar.
Bunu yaptığımızda faydasını göreceğimiz tek şey çocuklarımızın psikolojik iyiliği olmayacak; ancak bu bile yeterli bir sebep! Muhtemelen okulda da daha iyi performans göstermelerine yardımcı olmuş olacağız. Bunlara ek olarak, doğayla kurulan bağlantı, doğaya gösterilen özenin artmasını da sağladığından, doğal dünyamızın gelecekteki koruyucularına ilham veriyor da olabiliriz.
İnsanlar doğal ortamlarda büyümek ve gelişmek için evrimleşti ve araştırmalar da kapalı alanda geçen çocukluk dönemlerinin neye mâl olduğunu gösteriyor.
Çocuklarımızdaki “doğa eksikliği bozukluğunu”, doğayı sadece derslerde işleyerek ve ders dışı zamana iterek değil, “doğa zamanı”na hak ettiği önemi vererek iyileştirmenin vakti geldi.
Kaynak: greatergood.berkeley.edu/article/item/six_ways_nature_helps_children_learn
Çeviri: Burak Ülman
Düzenleme: Seda Savaş
Son okuma: Cem Demirayak