“Sosyal ve Duygusal Öğrenme” kısaca “SDÖ” son yıllarda eğitim alanında hakkında en çok konuştuğumuz konulardan biri. “İki Nokta Üst Üste: Sosyal Duygusal Öğrenme ve Öğretmenler Serisi” sosyal ve duygusal öğrenme yaklaşımının temelinde yer alan becerileri tanımlamaya çalıştığımız, yani iki noktayı üst üste koyduğumuz bir akış. Eğitim ortamlarının aktif öznelerinden biri olan öğretmenlerin, kendi SDÖ becerilerini keşfetme süreçlerine katkı olması niyetiyle sizi bu akışa davet ediyoruz.
Bu seride sizler için günlük yaşamı zenginleştireceğini düşündüğümüz bir beceri listesi hazırladık. Böylece öğretmenlerin SDÖ yolculuğu sırasında merceği kendi becerilerine çevirmesini kolaylaştırmayı, öz değerlendirme süreçlerini desteklemeyi ve olumlu yaşam çıktıları elde etmeleri için ilham olmayı hedefledik.
Peki İki Nokta Üst Üste: Sosyal Duygusal Öğrenme ve Öğretmenler Serisinde Neler Var?
SDÖ alanında genellikle çocukların gelişimine odaklanıldığını gözlemleyebiliriz. Oysa insan, yaşam becerilerini hayat boyu geliştirir. Odağa, çocuklar kadar biz onlarla çalışan yetişkinlerin, öğretmenlerin becerilerini almak çok kıymetli.
Öğretmenin sosyal ve duygusal gelişim yolculuğunda yaşamını her alanda zenginleştiren birçok beceri var. Gerçekleştirdiğimiz mailing serisinde takip eden her hafta 1 beceri hakkında derlediğimiz 16 haftalık içeriği paylaştık. Sizleri odağımıza aldığımız her bir beceriye neden ihtiyacımız olduğundan tutun, bu becerinin diğer becerilerle nasıl bir ilişkisi olduğuna ve hatta bu beceriyle ilgili kendimizi nasıl değerlendireceğimizi de görebileceğimiz çeşitli bir akış sunduk.
Zaman zaman bir öğretmenin deneyimi, çocuklarla çalışmalardan örnekler, kitaplardan alıntılar hatta bazen de mitolojik kahramanların yolculuğuna tanıklık etmek sizleri bekliyor. İhtiyacımız olanlar ise çok basit! Sevdiğimiz bir içecek, belki bir günlük, kendimize ayırdığımız bir miktar zaman…
16 beceriyi içeren akışta, her beceriyle ilgili bazı pratikler bulabilirsiniz. Bu pratikleri akış boyunca tekrar etmek, kendi içimize dönüp bakmak ve becerilerimize odaklanmak için bir günlük tutmak kıymetli. Her hafta günce kullanılacak pratikleri hatırlatmak için başlığın yanına şu ikonu bıraktık. 📝
BBOM öğrenme topluluklarında, katılımcı ve barışçıl bir öğrenme ortamı oluşturmak için etkili bir yaklaşım olan sosyal ve duygusal öğrenme konularında derinleşmeye sürekli devam ediyoruz. Bu niyetle sizlerle 16 haftalık bu yolculuğu paylaştığımız için hevesli ve heyecanlıyız.
İyi okumalar dileriz.
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
Başlamadan önce bir düşünelim… İhtiyaç dediğimizde aklımıza neler geliyor? İlk olarak aklımıza gelenler belki yeme, içme, barınma; belki de uyku. Peki ihtiyaç kavramının arkasında aslında ne var ve bu kavram bizi nasıl etkiliyor?
Sosyal ve duygusal öğrenme bağlamında ihtiyaçların duygu ve düşünceleri nasıl etkilediğinin farkında olmayabiliriz. Oysa “İhtiyaçları Fark Etmek” kendimizle buluşmak için anahtardır. İhtiyaçları fark etmek; kendimizle ve başkalarıyla olan bağlantımızdan, karar verme süreçlerimize ve hatta sosyal farkındalığımıza kadar birçok alanda gelişimi destekleyen önemli bir beceridir. İhtiyaçları fark etmek, diğer tüm sosyal ve duygusal beceriler gibi öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir beceridir.
Sınıftan Örnekler
Aşağıdaki diyalog bir sınıf çemberinden alıntılanmıştır. Çocuklar çemberde Harika Öğretmenin kolaylaştırıcılığında ihtiyaçları fark etmek üzerine sohbet etmektedirler.
Defne: Harekete ihtiyacım var.
Harika: Peki harekete ihtiyacın olduğunu bilmek senin için ne ifade ediyor?
Defne: Birazcık spor yaparım ya da koşabilirim.
Harika: Bu ihtiyacını karşılamak için strateji geliştirebilmeni sağlıyor.
Defne: Evet.
Buket: Örneğin resim çizmek benim sakinleşmemi sağlıyor (Yaratıcılık kartını gösteriyor).
Defne: Oyun onamaya ve sizlerle daha fazla konuşmaya ihtiyaç duyuyorum. Bu da benim kendimi ifade etmemi kolaylaştırıyor.
Ayça: Ne yapmak istediğimi bilmek ne hissettiğimi bulmamı kolaylaştırıyor.
Harika: Peki neye ihtiyacın olduğunu bilmemek ne hissettirirdi?
Ayça: Korkardım.
Nergis: Dinlenmeye ihtiyacım olduğunu fark ettiğimde duruyorum. Sonrasında daha enerjik bir şekilde devam edebiliyorum.
Buse: İhtiyacımı bulamadığımda kendimi çaresiz hissediyorum. Canım çok sıkılıyor.
Harika: İhtiyacını bulmak ve karşılamak konusunda daha fazla araca mı ihtiyacın var?
Buse: Aslında karşılamak için.
Nergis: İhtiyacımı karşıladığımda kendimi daha rahat hissediyorum.
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Birçok araştırma gösteriyor ki; öğretmenin çeşitli alanlardan gelişmeye açık yönlerini fark etmesi ve o alanda becerilerini geliştirmek için kendine hedefler belirleyebilmesi stres, kaygı ve tükenmişlikle başa çıkmayı kolaylaştırıyor. Çocukların sosyal ve duygusal gelişimleri üzerine çocuklarla çalışırken, öğretmenin objektifi bir de kendisine çevirmesi hem kendisi hem de çocuklar için sürecin zenginleşmesine, gelişmeye hizmet ediyor.
Okulda, öğrenme ortamlarında öğretmenin bardağın taşmak üzere olduğunu, son damlaya geldiğini düşündüğü anlar yaşanmasını olası görebiliriz. Bir takım beklentiler, duygular ve düşünceler bizleri bu noktaya getirebilir. İhtiyaçları fark etme becerisi bir öğretmenin öğrenme ortamlarındaki ilişkilerini bardak dolmadan, taşmadan yaşamasına, bağlantıya ve barışa hizmet edecek şekilde ihtiyaçlarını ifade etmesine, iş birlikleri kurmasına hizmet eder.
Bu Beceriyi Nasıl Geliştirebiliriz?
- İhtiyaç farkındalığını rutin olarak deneyimleme için kendinize bir alıştırma arkadaşı seçebilirsiniz. Onunla rutin olarak buluşup yaşadığınız durumlar üzerine birlikte bakarak ihtiyaçlarınızla ilgili empatik tahminlerde bulunmayı deneyebilirsiniz. Denemelerinizi kolaylaştıracak bir çalışma kağıdına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- İhtiyaçları fark etmek gün içerisinde, herhangi bir durumun içindeyken zor olabilir. Bunun için bir defter tutup, tetiklendiğiniz noktaları not alıp kendinizi daha rahat hissettiğiniz bir zamanda ihtiyaçlarınıza bakabilirsiniz. İhtiyaçları kelimelerle ifade etmeyi kolaylaştırmak için Şiddetsiz İletişim yöntemini geliştiren Marshall Rosenberg’in çalışmalarında kullandığı ‘Evrensel Temel İhtiyaçlar Listesi‘nden faydalanabilirsiniz.
Sınıftan Örnekler – Devam
Defne: İhtiyaçlarımızı fark edemezsek kendimizi üzgün ve hiç kimsesiz hissederiz. Kimse bizimle oynamayacak diye düşünürüz. Her yeri gri ve beyaz gibi görebiliriz (“Kovan Ne Kadar Dolu” isimli kitaptan).
Naz: Ben burada arkadaşlarımın sorularına cevap verebilmek için de bu beceriyle ihtiyaç duyuyorum. (İletişim kartını gösteriyor).
Ayça: Ne yapmam gerektiğini bulmama ve karşımdakine söylememe yardımcı oluyor.
Defne: Başkalarına ihtiyaçlarını karşılama konusunda yardım ederek geliştirebiliriz. Onların zorlandığı yer bizim güçlü olduğumuz yer olabilir. Destek olabiliriz. Mesela anneme, babama ve kuzenlerime.
Naz: İhtiyaçlarımızı karşılamak için yeni şeyler öğrenerek ve taktikler geliştirerek (Oyun oynamaya ihtiyacım varsa ve her zaman oynadığım oyunlardan sıkıldıysam yeni oyun öğrenirim).
Nergis: Birisi ihtiyacını bulamıyorsa ve biz o ihtiyacın farkındaysak ona bunu anlaması için destek olabiliriz.
Harika: Benim şuan sizlere kartları gösterdiğim ve merak ettiklerinizi açıkladığım gibi mi?
Nergis: Evet.
Defne: Daha sık çalışırsak daha rahat bulmaya başlayabiliriz.
Naz: İhtiyaç kartlarını çalışmak ve pratik etmek.
Nergis: Önce nasıl hissettiğimizi düşünüp sonra neden böyle hissediyorum diye sorabiliriz?
İhtiyaçları Fark Etmek Becerisi ile İlişkili Diğer Beceriler Nedir?
Öz-farkındalık: İhtiyaçları fark etmek öz-farkındalığımızı da geliştirir. Nasıl duygular içerisinde olduğumuzu tanımlarken, o duygunun altında yatan ihtiyacı fark etmek öz-farkındalığımızı derinleştirir.
Öz-düzenleme: İçinde durması zor duygular yaşarken hangi ihtiyacımızın karşılanmıyor olduğunu fark etmek öz-düzenleme becerimizi geliştirmemize katkı sağlar. Duygular, düşünceler, davranışlar birbirinden etkilenir. Duyguların ardındaki ihtiyaçlarla bağımız olmadığında -özellikle içinde durması zor duyguları yaşarken- başa çıkmakta zorlanabilir, dengemizi kaybedebilir ve hatta tepkisel davranabiliriz. İhtiyaçları fark etme becerisi geliştikçe ise içinde durması zor duygularla başa çıkma yaklaşımımız değişir.
Olumlu İlişkiler Kurma ve Sürdürme: Kişilerin veya toplulukların ihtiyaçlarını tahmin edebilmek, anlayabilmek yapıcı çözümler geliştirmenin önemli bir parçasıdır. İhtiyaçları fark etmek başka insanlarla kurduğumuz ilişkiyi doğrudan etkiler. Herhangi bir durumda karşımızdaki kişinin duygu, düşünce ve davranışları altında yatan ihtiyaçlarla kurduğumuz bağlantı olumlu ilişkiler kurmamızı ve sürdürmemizi sağlar.
Bu Becerimi Geliştirmekle İlgili Kişisel Yolculuğumun Neresindeyim? 📝
“… hissediyorum, çünkü ben… ihtiyaç duyuyorum.” cümle kalıbını kullanarak basit bir çalışma yapabiliriz. Burada ihtiyaçları fark etmek için evrensel ihtiyaçlar listesine göz atmak sürecimizi kolaylaştırabilir.
Aşağıdaki seçeneklerden size en uygun olanını düşünün.
Kendi ihtiyaçlarımı fark edebilirim.
Başkalarının ihtiyaçlarını tahmin edebilirim.
Duygularım ve ihtiyaçlarım arasındaki bağlantıyı kurabilirim.
İhtiyaçları fark etmek becerisiyle ilgili değerlendirmeleriniz “sıklıkla” ise ve bu ifade kendinizle ilgili güçlü yönleri ifade ediyorsa; Bu durum çevrenizle olan etkileşiminiz üzerinde nasıl bir etkiye sahip?
Bu beceriyle ilgili değerlendirmeleriniz nadiren ise ve bu ifade kendinizle ilgili gelişmeye açık yönleri ifade ediyorsa; Bu alanda becerilerinizi geliştirmek için nasıl bir yol izleyebilirsiniz?
İhtiyaç Meditasyonu: Genelde iki kişinin karşılıklı olarak seçtikleri bir ihtiyaç üzerine konuşması olarak gerçekleşir. Örneğin; duyulma ihtiyacı seçildiyse taraflardan biri dinleyici biri de anlatıcı olur. Dinleyici anlatıcıya “Duyulma ihtiyacı senin içinde nasıl yaşıyor?” diye sorar. Belirlenen süre boyunca konuşmacı konuşur. Eğer süresi bitmemiş ama söylemek istenilen bir şey kalmamışsa süre bitene kadar sessizlik içerisinde beklenir. Ardından konuşmacı ve dinleyici yer değiştirir ve aynı süreç tekrarlanır.
- Bugünü yada bu haftayı düşündüğümde içimde hangi ihtiyaç canlanıyor? Bu ihtiyacın karşılandığını düşündüğümde hangi duyguyu hissediyorum?
- Bu ihtiyacın karşılanmadığını düşündüğümde hangi duyguyu hissediyorum?
Kaynaklar
Şiddetsiz İletişim – Marshall Rosenberg
CASEL – SEL Competencies for School Leaders, Staff and Adults
Duygu ve İhtiyaç Kartları -BBOM Yayınları
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
Şimdi duralım ve duygularımız hakkında düşünelim dediğinde kaç duygu sıralayabiliriz? Yoksa siz de mi hemen üzgün, mutlu, keyifli, sinirli gibi duyguları saydıktan kısa bir süre sonra durdunuz? Oysa parmakla sayılamayacak kadar çok sayıda, çeşit çeşit duygunun insan yaşamını etkilediğini biliyoruz.
Tüm yaşamımızda, özellikle de öğretmenlik mesleğinde duyguları kelimeler ile ifade ederken iç görümüz ihtiyaçlara doğru uzanır. Duyguları ifade etmek ihtiyaçlarımızla bağlantı kurmamızı sağlar. Bir anda deneyimlediğimiz duygumuzu fark etmek bir sonraki adımda o duygumuzu duygu kelimeleriyle ifade edebilmemiz açısından önemlidir. Duygularımızı kelimelerle ifade etmek farkındalığımızı o duygunun bedenimizdeki yansımalarına taşımamız açısından önemli bir adımdır. Hangi duygunun bedenimizde nasıl bir etkiye sahip olduğunu keşfetmek kendimizi tanımakla ilgili yolculuğumuzun önemli bir adımıdır.
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Çocuklarla birlikte yaptığımız son etkinlikte yaşanan sorun hangi duygularımızı tetikledi? Gergin, kaygılı, endişeli…
Öğretmenlik birçok farklı durumla karşılaştığımız, birçok insan ilişkisinin yer aldığı bir öğrenme ortamıdır. Herhangi bir durumun tetiklediği duyguyu -duygu kelimeleriyle- tanımlamaya çalışmak, anda kalmamızı ve anın farkında olmamızı sağlar. Böylece tepkilerimizle hareket etmek yerine; anı, durumu anlayıp seçimler yapabiliriz.
Duygular bizi biz yapan önemli bir parçamızdır. Karar verme sürecimizi, bakış açımızı ve ilişkilerimizi etkiler. Öğrenme sürecimiz, öğrendiklerimizi hatırlamamız veya unutmamız da duygularla oldukça ilişkilidir. Aynı zamanda duygular ilgi geliştirmemizi ve önceliklerimizi belirlememizi sağlar. Bu nedenle duyguları kelimeler ile ifade edebilmek, çocukların duygularını kelimelerle ifade etmesi için örnek olmak mesleğimizi sürdürdüğümüz öğrenme ortamlarını zenginleştirir.
Bir Öğretmen Deneyimi
“Kendimle bağlantı kurmaya başladığımda Alice’in küçük kapının önüne gelip iksirle karşılaştığı andaki gibiydim. İksiri içtiğimde hissetmeye başlayacak, çok büyüyecek ya da çok küçülecektim. Dahası kapının ardında beni nelerin beklediği de bir muammaydı. Macerayı ertelemek çok daha güvenli geldi. Neticede insan kendine yolculuğu da çok fazla erteleyemez. Döndüm, geldim geri. Kapıyı geçtikten sonra her şey çok belirgin ve kontrol edilebilir olmadı ama ben deneyimlemekten zevk alır oldum.
Öğretmenlerin doğrudan temas kurduğu ve çoğu zaman kolaylaştırdığı üç büyük alandan bahsedebiliriz. Çocuklarla çalışırken destekleyici ve motive edici, ebeveynlerle temas kurarken kaygıyı yöneten, iş arkadaşlarıyla ilişki kurarken de işbirlikçi olmaya çalışan öğretmenler aslında kendi iklimlerini oluşturur. Bu iklim, öğretmenin kendisini ve çevresindekileri sağlıklı bir şekilde barındırabilmesi için iletişimi sürdürmeye yönelik stratejiler geliştirme çabasıyla var olur. Burada en büyük gücü sıkıştığım anda durup kendime ne hissettiğimi söylediğimde buluyorum. Çoğu zaman destek alan değil veren rolde olduğumuz için en azından kendi elimi tutabilmek için duygularımı keşfetmek sıkışıklıkta bir soluklanma anı gibi.”
Harika Toğrulca – Sınıf Öğretmeni
Bu Beceriyi Nasıl Geliştirebiliriz?
Duyguları kelimelerle ifade etme becerimizi geliştirmek için öncelikle yaşadığımız ana ve o an bedenimizdeki duyumlara odaklanmak yardım eder. Zihnimizi, dikkatimizi deneyimlediğimiz duyguya odakladığımızda adını koyabiliriz.
- Şu anda ne hissediyorum?
- Bedenimde hangi duygu canlı?
- Deneyimlediğim duygu başka hangi duyguları beraberinde getiriyor?
Çoğu zaman içerisinde durmakta zorlandığımız duygularda dönüp içeriden bakmak zordur. Örneğin bir öğretmenin sınıfta zorlandığında kendine bir derin nefes alışı kadar zaman tanıması bazen o anla başa çıkmayı kolaylaştırır. O an içinde durmakta zorlandığınız için duygularınızın adını koyamayabilirsiniz ama sonrasında dönüp o duruma bakmak, o durumda yaşadığınız duyguları fark etmek için kendinize zaman ayırabilirsiniz. Geriye dönüp fark ettiklerinizi çocuklarla paylaşmak, onlardan destek istemek; hem sizin işinizi kolaylaştırabilir, hem de onlar için bir öğrenme olabilir. Böylece sınıfınızda duygusal açıdan güvenli bir ortam kurgulamanın ilk adımlarını atabilirsiniz.
İletişim: Nasıl hissettiğimize bakarak pozitif ilişkiler kurmayı ve sürdürmeyi mümkün kılabiliriz. Duygularımızı kelimelerle ifade etmek çevremizdekilerle daha derin bağlantıda ve etkili ilişkiler kurmamızı destekler. Bu aynı zamanda iletişimde empati kurmamızın da ilk aşamalarındandır.
İlgi ve Öncelik Alanlarını Tanıma: Duygularımızı tanımlamaya başladığımızda kendimizi tanımaya yönelik ilk adımı atmış oluruz. Bize neyin iyi geldiğini, ne yapmaktan hoşlandığımızı bilir, hayata nereden katkı koymak istediğimizi seçebiliriz. Hangi alanlara ilgi duyduğumuzu seçer, bunları hayatımız içerisinde bir öncelik sırasına yerleştirebiliriz.
Bir hafta boyunca içerisinde olmaktan hoşlandığınız duyguları takip ederek o an ne yaptığınızı güncenize not alabilirsiniz. Buradaki amaç bize iyi gelen şeyleri bulup kendimizi tanımayı kolaylaştırmak. Diğer yandan da bu etkinliği duygu kelimeleri dağarcığımızı geliştirmek için bir araç olarak görebiliriz.
Kendi ihtiyaçlarımı fark edebilirim.
Başkalarının ihtiyaçlarını tahmin edebilirim.
Duygularım ve ihtiyaçlarım arasındaki bağlantıyı kurabilirim.
Aşağıdaki seçeneklerden size en uygun olanını düşünün.
Duygularımı fark edebilirim.
Duygularımı duygu kelimeleri kullanarak ifade edebilirim.
Etrafımdaki kişilere ve durumlara karşı verdiğim tepkilerde duygularım ve tepkilerim arasındaki bağlantıyı fark edebilirim.
Duyguları kelimelerle ifade edebilme becerisiyle ilgili değerlendirmeleriniz “sıklıkla” ise ve bu ifade kendinizle ilgili güçlü yönleri ifade ediyorsa; Bu durum çevrenizle olan etkileşiminiz üzerinde nasıl bir etkiye sahip?
Bu beceriyle ilgili değerlendirmeleriniz ‘’nadiren’’ ise ve bu ifade kendinizle ilgili gelişmeye açık yönleri ifade ediyorsa; Bu alanda becerilerinizi geliştirmek için nasıl bir yol izleyebilirsiniz?
Duygu Tombalası: Bu etkinliği tek başınıza yapabileceğiniz gibi bir partner ile veya kalabalık bir grupla da yapabilirsiniz. Örneğin meslektaş grubunuzda her hafta bir duygu seçip hafta boyunca o duyguyu hangi durumlarda, nasıl yaşadığınıza dair kendinizi gözlemleyin. Yeni bir haftaya geçerken arkadaş grubunuzda seçtiğiniz duyguyla ilgili aşağıdaki sorulara cevap verin. Ardından yeni hafta için yeniden bir duygu seçip aynı döngüyü devam ettirin. Oyunlaştırmak için duyguları ayrı ayrı kağıtlara yazıp bir tombala kesesine doldurabilirsiniz. Dilerseniz aynı oyunu kendi kendinize oynayıp sorulara verdiğiniz cevapları güncenize yazabilirsiniz.
- Geçen hafta tombaladan çıkan duyguyu hafta boyunca hangi durumlarda, nasıl deneyimledim?
- Bedenimde bu duygunun karşılığı nasıl?
- Bu duygu beraberinde hangi duygularla geliyor?
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
Şimdi gelin birlikte gelecek haftanın becerisine odaklanmaya başlayalım. Aşağıdaki soruları kendimize soralım.
Sana yaparken olumlu duygular hissettiren aktiviteler neler?
Hobilerinle ilgilenirken hangi duyguları deneyimlersin?
Kaynaklar
İzle
Duygularımızın Tarihi: www.ted.com/talks/tiffany_watt_smith_the_history_of_human_emotions/transcript?language=tr#t-153935
Bir Dakikadan Kısa Sürede 75 Duygu İfadesi: https://www.youtube.com/watch?v=ypqQ_mJIU3M&t=11
Duygularımızı İfade Etmek Neden Önemlidir? https://youtu.be/7ibmDIjPxoM
Daha Fazla Pratik Yap
Duyguları İfade Etmek: https://positivepsychology.com/express-emotions/
Duyguları İsimlendirmenin Gücü: https://www.6seconds.org/2021/01/08/getting-unstuck-power-naming-emotions/
Duyguları Anlamak: https://positivepsychology.com/understanding-emotions/
Oku
Şiddetsiz İletişim – Marshall Rosenberg Yaşamı Zenginleştiren Eğitim – Marshall Rosenberg
Duygu Listesi
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
İlgi ve öncelik alanlarımızı keşfetmek kendimizi tanımamız ve benlik algısı geliştirmemizi sağlayan bir beceridir. İlgi ve öncelik alanlarından bahsederken sıklıkla kullandığımız bazı kavramlar vardır. En yaygını, ilgi alanlarından bahsederken bu kavramı motivasyon yerine kullanmak. İlgi ve motivasyon birbirine yakın kavramlar olsa da aslında farklı anlamları vardır. İlgi, pozitif duyguları tetikleyen alanlardır. Motivasyon ise ilgiyi sürdürmek ve o alanda faaliyetlerde bulunmaya devam etme iradesini göstermektir.
İlgi ve öncelik alanlarımızı fark etmek öz farkındalığımızı geliştiren bir süreçtir. Bunun yanında mesleki açıdan gelişim alanlarımızı da fark etmemizi sağlar. İlgi ve öncelik alanlarımızı tanımamız güçlü olduğumuz alanlara adeta bir fener yakar. Önümüzde boylu boyunca uzanan bu ışık kaynağını takip eden yol boyunca ilerleyebiliriz. Bu yolculuk amaçlarımızı belirlememizi ve hedeflerimize yakınlaşmamızı sağlar.
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
İlgi ve öncelik alanlarımızı keşfetmek amaçlarımızı somutlaştırmamıza yardımcı olur. Amaçlarımız somut ve görünür olduğu sürece gelişim alanlarımızı kolaylıkla belirleyebiliriz. Ayrıca ilgi ve öncelik alanlarımızı tanıdıkça kendimizi tanır, kendimizle bağlantımızı güçlendiririz. Bu da özgür ve farkında seçimler yapmamızı sağlar ve bizi güçlendirir.
Öğretmenlerin kendi ilgi alanlarını ve önceliklerini belirlemesi kendisiyle kurduğu bağı güçlendirir. Öğretmenin ilgi ve öncelik alanlarını keşfetmesi mesleğinde gelişim alanlarını belirleyebilmesine katkı sağlar. Böylece bu beceri öğretmenin mesleğiyle kurduğu bağı güçlendirir. Eğitim ortamlarında öğretmenler için gelişim alanlarına yönelik ihtiyaçlarını keşfetmek ve bu bağlamda ilgi ve öncelik alanlarını tanıma becerisi geliştirmek önemlidir.
Mitolojiden Bir Kesit
“Ölüm uçurumundan kurtulanlar kurtulmuştu,
savaştan ve denizden dönenler dönmüştü,
bir o kavuşamamıştı yurduna ve karısına,
oyuk mağaralarda alıkoymuştu onu Kalypso, yüce tanrıça,
yanıp tutuşuyordu güçlü peri, kocası olsun diye o.
Yıllar birbiri ardına geldi
ve geçti ve tanrıların büktüğü kader ipliği
vardı İthake’ye, yurduna döneceği güne,
-dertleri orada da tükenmeyecekti ya-
…
“ODYSSEİA-HOMEROS “
Odysseus Troya savaşından evine dönene kadar on yıl gezindi durdu Akdeniz’de. Bazen yağmalaması gereken başka şehirler vardı, bazen yenmesi gereken canavarlar. Yola birlikte çıktığı sadık askerlerini kimi zaman canavarlara yem etti, bazen de onlar kendi yollarını seçtiler. Neticede tek başına eve varabildi. Yirmi yılın sonunda evi gibi hissetti mi bilmiyoruz. Belki de ilgi ve öncelikleri tanımak olmayan bir eve dönüş hikayesi. Bazen tek, bazen de sadık dostlarla çıkılan bir yolculuk. Bazen seçilen, bazen de sürüklenilen rotalarla dolu. İlgi ve öncelik alanlarını tanıma becerisi de aslında kendi içine dönmek ve yaşam yolculuğunda karşımıza çıkan değişimleri de bir noktada kabul edebilmek
Bir Öğretmen Deneyimi
“Öğretmenler olarak her gün popüler sayfalardan üzerimize boca edilen eğitmen eğitimleri ile karşı karşıyayız. Adını bile duymadığımız konularda 12 saat eğitim almakla sevmek bir kenara, eğitim verebilecek hale gelebilmek mümkünmüş; üstelik sertifikalı! Bunun gerçekten sevdiğim konularda beni kendimi yetkin hissettirme potansiyeli olduğu gibi tam tersi olarak severek yaptığım bir şeyi “uzmanı” hissetmediğim için bırakma ve eğitim kovalama derdine düşme potansiyeli taşıdığını düşünüyorum. Gerçekten ilgilendiği bir konuda büyük bir merak ve keyifle çalıştığını ve bunu seve seve paylaştığını gözlemlediğim çocuklar oluyor. Üstelik hiç bir atölyeye falan da katılmıyorlar. Bunu pek çok yetişkinin tekrar keşfetmeye ihtiyacı var.”
Harika Toğrulca – Sınıf Öğretmeni
Bu Beceriyi Nasıl Geliştirebiliriz?
- Halihazırda yapmaktan hoşlandığım şeyler neler?
- Merakım, üretkenliğim ve esenliğime katkı sunan alanlar neler?
- Tanımladığım her bir ilgi ve öncelik alanım … duygularını deneyimlememi sağlıyor.
Hedefler Belirleyebilme: Hedef belirlemek bazı seçimler yapmamız gerektiği anlamına gelir. İlgi ve önceliklerimizi tanımlayabilmek bu seçimleri yapmamızda önemli bir rol oynar. Hedefler belirlerken ilgi ve öncelik alanlarımızı tanımlayabiliyor olmak özgürce ve gerçekçi olarak hedefler belirlememizi sağlar. İlgi ve öncelik alanlarımızı tanımlayarak önümüze hedefler koymamız ihtiyaçlarımızı net bir şekilde görmemizi sağlar. Bu da hedef belirleyebilme becerimizi geliştirir.
İhtiyaçları Fark Etme: Güçlü olduğumuz alanları keşfetmenin yanında ilgi ve öncelik alanlarımızı tanıma becerisi gelişmeye açık alanlarımızı keşfetmemize katkı sunar. Gelişim alanlarımızı keşfetmemiz ihtiyaçlarımızı daha somut görebilmemizi sağlar.
Duyguları Kelimelerle İfade Etme: İlgi ve öncelik alanlarımızı tanımlamaya çalışırken duygularımız rehberimizdir. İlgi ve öncelik alanlarını tanımak gelişmeye açık yönlerimizi keşfetmemizi dolayısıyla ihtiyaçlarımızla bağlantı kurmamızı sağlar. İhtiyaçlarımız karşılandığında deneyimlediğimiz duygular ilgi ve öncelik alanlarımızı tanımakla ilgili yolculuğumuza ışık tutar. Kelimelerle ifade ettiğimiz duygular ilgi ve öncelik alanlarımızı somutlaştırmamıza yardımcı olur.
- Hangi toplumsal sorunlarla ilgili okumayı ve düşünmeyi seversin?
- İnternette gezinirken hangi konuyla ilgili bir haber önüne düştüğünde bu haberin peşinden gider, detaylarını öğrenirsin?
- Hangi konularda konuşmak ilgini çekmez?
- Hayal kurduğunda neler yapıyor olursun?
- İlgi alanların ve önceliklerini düşündüğünde bu konularda meslek hayatında nasıl karşılıklar bulabilirsin?
İlgi ve öncelik alanlarımı kolaylıkla sıralayabilirim.
İlgi alanlarımın iyi olma halime etkisini fark edebilirim.
İlgi alanlarım ve duygularımla ilgili bağlantının farkındayım.
İlgi alanlarım ve önceliklerimin meslek yaşamımı nasıl şekillendirdiğini fark ederim.
Yukarıdaki kendinizle ilgili yaptığınız değerlendirmeleri aşağıdaki yönlendirmelerle gözden geçirebilirsiniz.
İlgi ve öncelik alanlarını tanıma becerisiyle ilgili değerlendirmeleriniz “sıklıkla” ise ve bu ifade kendinizle ilgili güçlü yönleri ifade ediyorsa; Bu durum çevrenizle olan etkileşiminiz üzerinde nasıl bir etkiye sahip?
Bu beceriyle ilgili değerlendirmeleriniz ‘’nadiren’’ ise ve bu ifade kendinizle ilgili gelişmeye açık yönleri ifade ediyorsa; Bu alanda becerilerinizi geliştirmek için nasıl bir yol izleyebilirsiniz?
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
Gelin, şimdi de gelecek haftanın ilgi ve öncelik alanlarını tanıma ile bağlantılı diğer becerisine odaklanalım. Aşağıdaki soruları kendimize sormakla başlayabiliriz.
İlgi alanınız olan bir konuyla ilgilenirken nasıl hissediyorsunuz? Bu duygular davranışlarınızı nasıl etkiliyor olabilir?
Kaynaklar
Daha Fazla Pratik Yap
Use Your Strengths: ggie.berkeley.edu/practice/use-your-strengths
Oku
A Framework For Developing Young Adult Success in the 21st Century: consortium.uchicago.edu/sites/default/files/2019-01/Wallace-Framework-White-Paper.pdf
Foundations for Young Adult Success: consortium.uchicago.edu/sites/default/files/2018-10/Foundations%20for%20Young%20Adult-Jun2015-Consortium.pdf
Kitap
SEL Aspects of Learning – Sanna Jarvela
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
Bir gün önce bir anlaşmazlık yaşadığınız meslektaşınız yanınızdan selam vermeden geçtiğini düşünün. O anda ne hissedersiniz? Gelin, bu durumda hissedebileceğiniz duyguları birlikte tahmin etmeye çalışalım. Şaşırıp kalmış, gergin, sinir olmuş, hevesi kaçmış… Buna benzer duyguları hissettiğinizde nasıl davranırsınız? Meslektaşınızı sosyal medyadan engeller misiniz örneğin? Yoksa uygun bir zamanda gidip ona her şeyin yolunda olup olmadığını mı sormak istersiniz?
Duygu ve davranışın kavramsal farklılığını kısaca açıklamaya çalışalım. Duygu o anda nasıl hissettiğimiz, davranış ise o duyguyla ne yaptığımızdır. Duygu ve davranışın birbirinden farklı iki kavram olmasıyla birlikte, birbiriyle yakın ilişkisini anlamak önemlidir. Duygular davranışlarımızı doğrudan etkiler. Hissettiğimiz duygu ile tepkisel davranmak mümkündür. Hatta bu tepkiselliğin kaynağı duygunun yoğunluğu bile olabilir. Ancak duygu ve davranış arasındaki ilişkiyi anlamak, herhangi bir duygunun içindeyken durup, bir nefes alıp, duygularımızı fark ettiğimizde bize seçim yapma imkanı sunar.
Duygu ve davranış arasındaki ilişkiyi anlama becerisi, o duyguyla birlikte nasıl davranacağımızla ilgili karar vermemizi sağlar. Bu ilişkiyi anlamak daha farkındalıklı, yapıcı ve özgür seçimler yapabilmenin bir adımıdır.
Mitolojiden Bir Kesit
“Zeus kendinden ateşi alıp insanlara veren Epimetheus’a çok öfkelendi. Ateşin yalnızca kendine ait olduğunu düşünen Zeus, Epimetheus’u cezalandırmak istedi. Epimetheus’a olayları önceden görme yetisine sahip olan kardeşi Prometheus olacaklardan korkarak Zeus’u engellemeye çalıştı. Sinirden çılgına dönmüş Zeus Prometheus’u hem dinlemedi hem de yolunda çekilmesi için ona işkenceler etti. Öfkeden deliye dönen Zeus Epimetheus’un eşi Pandora’ya bir kutu verdi. Ağabeyinden intikam alındığını öğrenen Epimetheus, Zeus’a bunun bedelini ödetme arzusuyla Pandora’nın kutusunu açtı. Tanrıların arasındaki anlaşma ve insanlığın geleceği için şey artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.”
Mitolojide bu ateş kimi zaman medeniyetin ortaya çıkmasını, kimi zaman ise bilgeliği ifade eder. Zeus ve Epimetheus öfkesini fark edip davranışlarını kontrol edebilseydi, günün sonunda Pandora’nın kutusu asla açılmayacaktı.
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Duygu farkındalığı bize davranışlarımızla ilgili seçim yapma imkanı sunar. Hissettiğimiz duygunun ne olduğunu, hatta o duyguyu hangi yoğunlukta yaşadığımızı gözlemleyebildiğimizde nasıl davranacağımızla ilgili seçim yapabiliriz. Bu bağlantıyı anlamak, yaşamımızı zenginleştiren kararlar vermemizi ve olumlu ilişkiler kurmamızı sağlar.
Duygularımızı ifade etmek için istediğimiz aracı bulmak her zaman kolay değildir. Çoğu zaman alıştığımız davranış kalıplarını uygulamak kolaylık ihtiyacımızı karşılar, bize tanıdık ve doğru gelir. Özellikle öğretmenlerin sınıf ortamında uzun saatler derse girmeleri ve sayıca çok fazla problemle mücadele etmeleri de bu durumu güçleştirir. Sürekli değişen durumlara ve problemlere her zaman daha iyi çözüm bulma arayışı öğretmenlerin zorlandıkları konulardan biridir. Bu nedenle özellikle yoğun olarak insanlarla temas kurmayı gerektiren mesleklerde bu beceriye ihtiyaç vardır.
Bu Beceriyi Nasıl Geliştirebiliriz?
- Gündelik yaşam içerisinde hangi duyguyu hissettiğimizde nasıl bir tepki gösterdiğimizin farkına varmak başlangıç için önemlidir.
- Güvendiğimiz bir meslektaşımızdan destek almak farklı davranışlar geliştirmek konusunda önemli bir katkı sunabilir. Benzer probleme getirilen farklı çözümleri öğretmenlerin birbirinden dinlemesi zihin açıcı olacaktır.
Duygu Düzenleme: İçinde durması zor duygulardan çıkmak ve bu duyguları dönüştürmek önemli bir beceridir. Duygu ve davranış arasındaki ilişkiyi anlama çatışma ortamlarında yapıcı davranışlar sergilememizi, kritik durumlarda doğru davranış stratejileri belirlememizi ve pozitif düşünmemizi sağlar.
Bir hafta boyunca içinde olduğumuz duyguyu ve o duygunun davranışlarımız üzerindeki etkisini düşünebiliriz. Hangi duyguyu hissettiğinizde hangi davranışa yöneldiğinizi ya da hangi otomatik tepkileri verdiğinizi gözlemleyerek güncelerimize not alabiliriz.
Duygularımın davranışlarımı nasıl etkilediğini tanımlayabilirim.
İçinde durması zor duygular içinde olduğum zamanlarda davranışlarımı seçebilirim.
Duygu ve davranış ilişkisini anlama becerisiyle ilgili değerlendirmeleriniz “sıklıkla” ise ve bu ifade kendinizle ilgili güçlü yönleri ifade ediyorsa; Bu durum çevrenizle olan etkileşiminiz üzerinde nasıl bir etkiye sahip?
Bu beceriyle ilgili değerlendirmeleriniz ‘’nadiren’’ ise ve bu ifade kendinizle ilgili gelişmeye açık yönleri ifade ediyorsa; Bu alanda becerilerinizi geliştirmek için nasıl bir yol izleyebilirsiniz?
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
- Duygu ve davranışların arasındaki bağın kendine güvenini etkileyen hangi yönü var mı?
Kaynaklar
İzle
How Your Emotions Affect Everyday Life: youtu.be/ZYT5tGuTMDg
Oku
Emotion and Behavior: www.frontiersin.org/articles/10.3389/fpsyg.2016.00313/full
Daha Fazla Pratik Yap
Emotional Regulation: www.weareteachers.com/emotional-regulation/
Kitap
Dune – Frank Herbert – İthaki Yayınları
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
Güven kelimesi TDK sözlüğünde: “Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat.” olarak tanımlanıyor. Her olay ya da durum karşısında korkmadan, çekinmeden ya da kendimizden bir an olsun kuşku duymadan durabilmemiz mümkün müdür? Kendine güven tüm bu duygularla ve tekinsizlikle beraber yol alabilmeyi, bazen de o anda durabilmeyi ifade eder. Kendine güven becerisi, gerçekçi bir benlik algısına sahip olmak, güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olmak demektir.
Öğretmenin Gözünden
“Benliğimi düşündüğümde dışarıdaki tekinsizliğe rağmen daha öngörülebilir bir ev imgesi canlanır zihnimde. Dışarıda fırtına çıktığında belki tavan akar ama dışarıya göre her zaman daha güvenlidir. Kendine güven de o evin beni koruyacağına güvendir aslında.”
Harika Toğrulca – Sınıf Öğretmeni
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Bu beceri yaşamımızı zenginleştiren çıktılar elde etmemiz için önemlidir. Kendimize öğrenme ve gelişme alanları yaratmak, içimizde var olan potansiyeli keşfetmek, onla tekrar buluşmak için kendine güven becerimizi geliştirmeye ihtiyacımız vardır. Tüm bu yönleriyle kendine güven becerisi, hedeflere ulaşmak için cesaret göstermemize ve yapıcı ilişkiler kurmamıza katkı sunar.
Kendine güven becerisi bir öğretmenin günlük yaşamında zorlandığı alanlara tarafsız bir gözlem niyetiyle yaklaşmasını sağlar. Yani kendimizi yargılamadan veya suçlamadan sahip olduğumuz yeterlilikleri görmemize, büyüme, gelişme alanlarımızda güvenle ilerlememize ışık tutar. Zorluk ve belirsizlik durumlarından çıkmak konusunda kendi içsel kaynaklarımıza ve yeteneklerimize güvenmemizi hatta gerektiğinde destek alabileceğimizi bilmemiz kendine güven becerisi geliştirmek açısından önemlidir.
Bu Beceriyi Nasıl Geliştirebiliriz?
- Duygu okuryazarlığı geliştirmemiz duyguları oldukları gibi kabullenmemizi sağlar.
- Meditasyon yapmak ve anda kalmak,
- Beden farkındalığını artıracak hafif egzersizler yapmak,
- Çevremizde değer verdiğimiz insanlara zaman ayırmak, onlarla etkileşime girmek ve bağlantı kurmak,
- Yavaşlamak, zor bir anın ardından hızlı kararlar almamak
- Hedeflerimiz hakkında düşünmek,
- Kendimizi takdir etmek.
Hedef Belirleme: Kendine güven, benlik algımızı geliştirmemize katkı sağlar. Kendimizle bağlantı kurmamızı, ihtiyaçlarımızla birlikte güçlenmek istediğimiz alanlarda seçimler yapmamızı ve elde etmek istediğimiz çıktıları tanımlamamızı sağlar. Bununla birlikte kendine güven becerisi geliştirmek için bireyin yaşamında hedefler belirlemesi, güçlü olduğu veya gelişmeye açık olduğu alanları da tanımlamasını sağlar. Dolayısıyla kendine güven becerisi geliştirmek için hedefler belirlemenin yanında, hedeflerimize ulaşmakla ilgili potansiyelimize inanmamız ve güçlü yönlerimizin farkında olmak önemlidir.
Güçlü olduğum 3 yönümü sayabilirim.
Güçlü olduğum her bir yönümü kullandığım 3 alanı sayabilirim.
1:
2:
3:
1:
2:
3:
1:
2:
3:
Kendimizle ilgili güçlü olduğumuz alanlara dair sorular sormaya başladığımızda cevaplar zihnimizde hemen ve kolaylıkla belirmeyebilir. Bunun nedeni güçlü olduğumuz yönlerimizin hiç olmaması veya yetkin olduğumuz alanların azlığı değildir. Bunun nedeni becerilerimizle ilgili düşünmeye ve kendimizi değerlendirmeye çok alışkın olmamamızdır. Bu çalışmayı yaparken kendimize zaman tanımayı ve şefkat göstermeyi hatırlayalım.
- Hangi ihtiyaçlarınız karşılandı?
- Karşılanan bu ihtiyaçları fark ettiğinizde şimdi nasıl hissediyorsunuz?
Size kendinizi güçlü hissettiren aktiviteyi bulun: İlgi ve öncelik alanlarımızı keşfettiğimiz, yaratıcılığımızı ortaya çıkardığımız ve zihnimizi dinlendiren aktiviteler güçlü olduğumuz alanlara odaklanmamızı kolaylaştırır. Bu sanat, spor, akademik bir alana ait olabilir. Bu aktivite hangi ihtiyaçlarınızı karşılıyor? Şu an bu aktiviteyi düşündüğünüzde neler hissediyorsunuz?
Kendinizle gurur duyduğunuz üç anıyı yazın: Akşam yatmadan önce gün içerisinde kendinizle gurur duyduğunuz üç anıyı düşünün. Günlük tutmak hem öz değerlendirme süreçlerimizi kolaylaştıracak hem de kendine güven becerimizi geliştirecektir.
Kendine mektup: Zorlandığınız bir durum üzerinde çalışmaya hazırsanız, kendinize başka bir arkadaşınıza yazar gibi bir mektup yazın. Zorlandığınız bu durumda bile kendinize hangi konularda takdir verebiliyorsunuz? Bu durumda hangi duygu ve ihtiyaçlarınızla bağlantı kuruyorsunuz? Üzerine düşünmek istediğiniz, gelişmeye açık yönünüz hangisi? Gelişmeye açık bu yönünüzle ilgili neler yapabilirsiniz? Dilerseniz bu mektubu kendinize postalayabilir, yaklaşık bir hafta sonra mektubunuzu tekrar okuyabilirsiniz. Mektubunuz size ulaşana kadar geçen süreci, kendine güven beceriniz hakkında düşünerek ve demlenerek geçirebilirsiniz. Bir hafta sonra mektubunuzu tekrar elinize aldığınızda kendine güven becerinizle ilgili kendinizi değerlendirebilirsiniz.
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
- İnisiyatif alıp yapmaya çalıştığım bir işte istediğim sonucu alamadığımda kendime ne söylüyorum?
Kaynaklar
Oku
Developing Social-Emotional Skills for the Labor Market: documents1.worldbank.org/curated/en/970131468326213915/pdf/WPS7123.pdf
How might teachers enable self-confidence? A review study:
www.researchgate.net/publication/257923838_How_might_teachers_enable_self-confidence_A_review_study
İzle
Teacher Confidence: 10 Tips to give you Maximum Confidence: youtu.be/L7QlT4rgxV0
Daha Fazla Pratik Yap
10 Burning Questions About Self-Confidence and Self-Esteem: personal-development-zone.com/self-confidence-questions
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
Öz şefkat zor zamanlar geçirdiğimizde, başarısız olduğumuzu düşündüğümüzde veya sevmediğimiz bir özelliğimizi fark ettiğimizde kendimize sevecenlikle yaklaşmaktır. Başarısızlık veya yetersizlik gibi düşüncelere sahip olduğumuz anlarda kendimize anlayışla ve kabul edici bir tavırla yaklaşmak, yani kendimize “şefkat” göstermektir.
Yaşamımızın her anında karşılaştığımız zorluklar çeşitli yargıların kapılarını açar. Bu yargılar kimi zaman sahip olduğumuz potansiyeli görmemize engel olabilir. Kendimizi acımasızca eleştirmek, zorlandığımız bir deneyim içinde olduğumuzu reddetmek ve hissettiklerimize odaklanmamak benliğimizle kurduğumuz bağın önünde duran engellerdendir. Öz şefkat becerisi, kendimizle ilgili sahip olduğumuz yargıları fark etmemizi, duygularımızı olduğu gibi kabul etmemizi ve yaşadığımız zorlukların olağan olduğunu fark etmemizi sağlar.
Öğretmenin Gözünden
“Öğretmenler olarak, sürekli kendimizi geliştirmemiz gerektiğini, mesleğimizin ne kadar sabır gerektirdiğini ve ne kadar kutsal olduğunu sık sık duyuyoruz. Bu koşullarda yetersizlik düşüncesine kapılmadan günü tamamlamak oldukça zordur. Üzerine, bilginin hızlı bir şekilde geçersiz kılınıp, yerine yenilerinin geldiği bir dönemde yaşıyoruz. Pek çok açıdan başkalarının hayatını kolaylaştırma sorumluluğu kendimize şefkat göstermemizi zorlaştırıyor. Buna rağmen kendimize vereceğimiz şefkat molaları bizim iyi olma halimizi besleyecek niteliktedir.”
Harika Toğrulca – Sınıf Öğretmeni
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Mesleki alanda her gün yaşadığı zorluklar göz önüne alındığında öğretmenin esenliği ve motivasyonu açısından öz şefkat becerisi önemlidir. Öz şefkat öğretmenin her gün karşılaştığı zorluklar karşısında ruh ve beden sağlığını koruyarak esenliğine katkı sunar. Öz şefkat becerisi geliştirmek günlük yaşamımızda deneyimlediğimiz zorlukların üstesinden gelmek için sahip olduğumuz içsel gücü canlandırmamızı sağlar. Sahip olduğumuz yargılarımızı gözlemlememizi ve bu yargıların yaşamımızı etkileyen tek gerçek unsur olmadığının bilincinde olmamızı sağlar. Öz şefkat suçlayıcı bir tavırdan uzak bir şekilde duygularımızı ve duyguların bedenimizdeki karşılıklarını görmemizi sağlar.
Öz şefkati iç gözlem yapabilme süreçlerini işaret eder. Bu da bütünüyle öz farkındalığımızın gelişmesine katkı sunar. Bu bağlamda öz şefkat becerilerimizi geliştirmek önce kendi içimize dönüp bakmamızı ardından iletişimde olduğumuz insanlarla bağlantı kurmamızı sağlar. Özel hayatımızda veya okul iklimini oluşturan kişilerle empatik ve yapıcı ilişkiler kurmamızı ve sürdürmemizi sağlar. Bu da mesleki alanda olumlu çıktılar elde edilmesini sağlar.
Bu Beceriyi Nasıl Geliştirebiliriz?
- Zihin akışımızı sakince izleyebileceğimiz, anda kalmamızı sağlayan ve o anda zihnimizde belirip sonrada kaybolan duygu ve düşünceleri gözlemlemek için doğa yürüyüşü, meditasyon ve el işi gibi aktiviteler yapmak.
- Kendimizi suçladığımız ve yargıladığımız yerleri fark etmek ve bu duyguyu nazikçe izlemek.
- Fiziksel egzersiz yapmak.
- Psikoloji ve sosyoloji alanında okumalar yapmak.
- İçinden çıkmakta zorlandığımız bir deneyim yaşadığımızda, benzer sorunu yaşayan diğer insanlarla konuşmak.
- Dünyada görmek istediğiniz değişim alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olmak.
Duyguları Düzenleme: İçerisinde durmakta zorlandığımız veya yoğun olarak yaşadığımız duyguları yönetebilmek için öz şefkat becerilerimizi geliştirmek önemlidir. Bizim için değerli olan şeyleri gerektiği önemi vererek ele alabilmemiz açısından ilerleyişimizin önünde engel olan başarısızlık ve yetersizlik gibi düşüncelerle kendimizi suçlamak yerine ve o duyguyla neden zorlandığımızı keşfetmek önemlidir. Öz şefkat zorlandığımız bu alanları görmemizi, duygularımıza cesaretle bakabilmemizi ve hissettiğimiz duygularla dayanıklı kalmamızı sağlar.
Bir hafta boyunca duygu listesinden faydalanarak zorlandığımız duyguları, kendimizle ilgili sahip olduğunuz yargıları düşünebilir, güncemizde buna yer verebiliriz. Bu araştırmayı yaparken yalnızca gözlem yaptığımızı kendimize hatırlatmak, zaten zor olan alanlarda kendimizi daha da zorlamanın önüne geçecektir.
- Konforlu bir şekilde oturabileceğiniz ve rahatsız edilmeyeceğiniz bir yer bulun.
- Dik bir şekilde oturup, iki ayağınızı da zemine yerleştirin.
- Dilerseniz gözlerinizi kapalı veya açık tutabilirsiniz.
- 3 kez derin nefes alıp, yavaşça bırakın.
- Hangi duyguyu hissettiğinizi bulmaya odaklanın?
- Duygunuzu fark ettikten sonra, onu uzaklaştırmaya çalışmadan kabul etmeye çalışın.
- Şu an içinde olduğunuz duyguyla birlikte, kendinize sevdiğiniz bir arkadaşınıza gösterdiğiniz sevecenlikle yaklaşın.
- Zorlandığınız bir duygu içindeyseniz, bu hislere sahip bir arkadaşınıza nasıl yaklaşırdınız? Aynı sevecenlikle kendinize yaklaşabilir misiniz?
- Keyif aldığınız bir duygu içerisindeyseniz, bu anın içinde kalmayı hak ettiğinizi hatırlayabilir misiniz?
- Tüm bunları düşündükten sonra bu uygulama için kendinize ayırdığınız 3 dakikadan geriye kalan zamanı, kendinizle baş başa kalmak için ayırdığınız bir zaman olduğu farkındalığıyla, dikkatinizi duygularınıza vererek, derin nefesler eşliğinde tamamlayın.
- Bu uygulama sonrasında nasıl hissettiğinizi düşünün. Bedeniniz, zihniniz ve duygularınız nasıl etkilendi? Neler değişti?
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
- Zor bir anı deneyimlerken aynı zamanda yapmam gerekenlere odaklanabilir miyim?
Kaynaklar
Daha Fazla Pratik Yap
Öz Şefkat – Zeynep Selvili: www.zeynepselvili.com/tr/oz-sefkat
İzle
Kristin Neff on Self-Compassion for Educators: youtu.be/3Z1rCrScTSI
Oku
The Relationship Between Self-Compassion and Well-Being: A Meta-Analysis: –www.semanticscholar.org/paper/The-Relationship-Between-Self-Compassion-and-A-Zessin-Dickh%C3%A4user/a3af5b616d6e0e78f158f9e45dd223ca18a793a7
Kitap
Öz Şefkatli Farkındalık – Christopher K. Germer
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
“Düzen” dediğimizde zihnimizde ne canlanıyor? Ortalığı toparlamak, her şeyi yerli yerine koymak, belirli bir sıraya dizmek… Peki herkes için düzen aynı şeyi mi ifade eder? Yaşamımızda belirli bir düzen sağlamak için kaç kez düzen değiştirmişizdir?
Duygularımız, belli bir durum ya da olayın iç dünyamızdaki yankılarıdır ve yaşamımızı zenginleştirir. Ancak bazen duygularımız çok yoğun veya taşıması, içinde durması zor bir halde olabilir. Herkes duyguları birbirinden farklı yaşar. İçinde durmaktan keyif aldığımız veya zorlandığımız duyguları anlamlandırmaya çalışmak, bize etkisini gözlemleyip kendimizi korumaya almak veya rahat bırakmaya karar vermek, duygunun yoğunluğunu fark etmek ve süresini gözlemlemek, duyguları düzenleme demektir. Duyguları düzenleme farkındalıkla seçimler yapmamıza hizmet eder. Dolayısıyla hem kişisel hem de toplumsal varlığımız için oldukça değerlidir.
Öğretmenin Gözünden
Çocukların duygusal açıdan birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını, sınıfça yaşadığınız bir problem karşısında çok rahat gözlemleyebilirsiniz. Çözülemeyen bir soru karşısında bir çocuk gözyaşları içerisinde kalırken, bir başkası soruyla dalga geçmeye başlamıştır bile. Duygusal açıdan bu kadar farklı özneyle bir arada bulunup onlara destek olmak ancak benlik farkındalığına sahip bir yetişkinle sağlanabilir. Çocuklar bir problem karşısında ne yapacaklarını, okul kuralları tablosundan değil, etraflarındaki yetişkinin davranışlarından öğrenir.
Harika Toğrulca – Sınıf Öğretmeni
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Birçok meslek grubunda olduğu gibi öğretmenlerin de mesleki ve sosyal alanda karşılaştıkları zorluklar çok çeşitlidir. Öğretmenin çocuklarla, meslektaşlarıyla, yönetimle ve hatta ebeveynlerle kurduğu ilişki, okul iklimi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Öğretmenin gün boyu verdiği kararlar, karşılaştığı durumlar ve belirlediği stratejiler, okul iklimini oluşturan tüm bu paydaşlarla olan ilişkisini doğrudan etkilemektedir. Bu etkileşim, öğretmenin sosyal hayatını da doğrudan etkiler.
Tüm bu okul atmosferi göz önüne alındığında öğretmenlerin nasıl karşılayacağını bilemediği pek çok duyguyla baş etmek durumunda kalmasına neden olabilmektedir. Bu da öğretmenlerin zaman zaman kendini ifade ederken tepkisel olmasına, dürtüsel hareket etmesine zemin hazırlayabilir. Bir olay karşısında kontrolsüzce verilen tepkiler sonradan istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Öğretmenler için başa çıkmakta zorlandıkları durumlar arttıkça depresyon gibi rahatsızlıkların tetiklenme ihtimali yükselir. Bu bağlamda duygu düzenleme becerisi öğretmenin karşılaştığı çeşitli durumlarda, duygusunun ne olduğuna dönüp bakmasını, o duygunun yoğunluğunu fark etmesini ve davranışlarını seçmesini sağlar.
Bu Beceriyi Nasıl Geliştirebiliriz?
- Duygularımız, bizi biz yapan en önemli içsel yansımalardır. Duyguları düzenlemek ise onları yok saymadan veya baskılamadan gözlemlemek ve kabul etmektir. Duyguları düzenleme becerisini geliştirmenin ilk adımı da bu becerinin duyguları kontrol etmek, bastırmak veya ortadan kaldırmak olmadığını keşfetmektir. Bu keşif için zihninizde yer açın.
- Duygularınızı fark edin ve duygu kelimeleri ile ifade edin. (Duygu posterinden faydalanabilirsiniz.)
- Duygu yoğunluğunuzu 1 ile 10 arasında numaralandırın.
- Duygular, karşılanan ve karşılanmayan ihtiyaçların habercisidir. İçinde olduğunuz duygunun altındaki ihtiyacı bulmaya çalışın. (İhtiyaç listesinden faydalanabilirsiniz.)
- Roman okuyun! Romanlardaki kahramanların yaşam öyküleri kendi içsel deneyimlerimize ışık tutar.
- Duygu güncesi tutun! İçinde durmakta zorlandığınız duyguları not etmek, hem bu duyguları keşfetmenize destek olur hem de bundan sonra nasıl bir adım atacağınıza dair düşünme sürecinizi destekler. İhtiyaç duydukça güncenize dönüp bakın.
Empati: Duyguları düzenleme becerisi, empati becerisi geliştirmek için önemlidir. Herhangi bir durumda empatik ilişkiler kurabilmenin en etkili yollarından biri, duygu düzenlemedir. Duyguları düzenleme becerisi duygularımızı fark etmemizi, o duygunun yoğunluğunu ve hatta süresini gözlemlememizi, bir adım ötede de o duygunun altında yatan ihtiyaçlarla bağlantı kurmamızı sağlar. Bu bağlamda duyguları düzenleme becerisi hem kendimizle hem de başkalarıyla kurduğumuz ilişkilerde daha yapıcı olmamızı sağlayan empatik becerimizi geliştirir.
- Böyle anlarda genellikle … yaparım.
- Böyle anlarda … şeklinde düşünürüm.
Onayla: İlk adım, duyguyu kabul etmek ve onaylamaktır. Onaylamak, kabul etmek ve değer vermektir. “Evet, bu duyguyu yaşıyorum….” Bir duyguyu dürüst ve açık bir şekilde doğrulayabildiğimizde, aslında gönderilen duygusal mesajı kabul ederek beyni yatıştırmış oluyoruz.
Keşfet: İkinci adım, duyguyu keşfetmektir. Kendinize, “Bu duygu bana ne söylüyor?” diye sorabilirsiniz. “Bu duygu bedenimde kendini nasıl gösteriyor?”, “Bu duygunun bana vermek istediği mesaj nedir?”, “Bu duygu bana nasıl yardım etmeye çalışıyor?” Kendimizi dinledikten sonra, bu duyguyla hareket etmenin çeşitli yollarını düşünebiliriz.
Dönüştür: Son adım, duygudan bir sonraki adıma geçmektir. Kendinize şunu sorun, “Şimdi ne yapmak istiyorum?” “Şu anda devam etmekle ilgili nasıl hissediyorum?” “Bu durumu barışçıl bir şekilde nasıl ilerletebilirim?” Bu soruları yanıtlamakta zorlanıyorsanız, duyguyu tam olarak kabul etmek ve keşfetmek için ilk 2 adıma geri dönmeyi düşünebilirsiniz.
- İçerisinde durmakta zorlandığım duygularla nasıl baş ediyorum?
Kaynaklar
Dinle
Emotional Regulation – suelarkey.com.au/emotional-regulation-2/
Oku
Emotional Regulation – positivepsychology.com/emotion-regulation/
Emotion Regulation Coping Skills – eddinscounseling.com/emotion-regulation-coping-skills/
Daha Fazla Pratik Yap
The Emotion Regulation Questionnaire – toad.halileksi.net/sites/default/files/pdf/the-emotion-regulation-questionnaire-toad.pdf
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
Sizce neden bazı duygular içinde durmak konforluyken, bazı duygular içinde durmak konforsuzdur? Peki sizce neden konforsuz duygularla başa çıkmak bir çeşit beceridir? Konforsuz olarak nitelendirdiğimiz duygular, çoğu zaman o duyguyla ne yapacağımızı bilemediğimiz, kaçındığımız veya mücadele ettiğimiz duygulardır. Konforsuz duygulardan kaçınmak gerektiği, bu duyguları bastırmak, yok saymak gerektiği, hissettiğimiz anda zihnimizi dağıtmamız gerektiği düşünceleri epey yaygındır. Ancak duygularımızla birlikte yol almak, onları bastırmadan, yok saymadan ilerlemek kim olduğumuzu ve neye ihtiyacımız olduğunu bize hatırlatır.
Zaman zaman, konforsuz duygular hissederken, bu duyguların altında yatan ihtiyaçları görmekte zorlanabiliriz. Duyguların altında yatan ihtiyaçlara odaklanamadığımızda bu duygularla neden konforsuz hissettiğimizin nedenine ulaşmamız zordur. Konforsuz duygularla başa çıkma becerisi: durmayı, gözlemlemeyi, belki derin bir nefes alıp zihnimizi rahatlatmayı ve bu duyguların köklendiği yerdeki ihtiyacı da görerek adım atabilmeyi ifade eder.
Öğretmenin Gözünden
Gece iyi uyuyamadığınızı ve okula geldiğinizde ise uzun zamandır planladığınız hafta sonu tatilini, okuldan gelen bir görevlendirme sebebiyle iptal etmek zorunda kaldığınızı düşünün. Bir de dersliğe adımınızı attığınız ilk anda size farklı konularda soru soran, yaptığı çizimleri gösteren, üzerine su dökülen, arkadaşıyla çatışma yaşayan, kalemini kaybeden, teneffüste yaşadığı komik bir olayı paylaşmak isteyen ve tüm bunları hep bir ağızdan size anlatan bir sınıf hayal edin. Böyle birçok farklı ihtiyacı gözetmem gereken zamanlarda sıkışmışlık duygusundan çıkıp rahatlamaya ihtiyacım oluyor. Bunu fark ettiğim ilk an derin birkaç nefes alarak kendime küçük bir alan açıyorum. Hissettiğim duygularla kurduğum ihtiyaç bağlantılarımı çocuklarla paylaşarak herkesi bu alana davet ediyorum. Genellikle herkes bu daveti kabul ediyor ve biz kendimizi yavaşça dinlemeye, duymaya/duyulmaya davet eden, daha açık bir sınıf ortamında buluyoruz. Bu anda artık ben sorun çözen, doğruyu bilen, cevap veren bir öğretmenden farklı olarak; duygu ve ihtiyaçlarıyla sınıf topluluğunun bir parçası oluyorum. Böylece içinden çıkılması zor gibi görünen bu durumlar ve duygular, birbirimizle bağ kurduğumuz ve çatışma ortamlarında barışı sağlama konusunda deneyim biriktirdiğimiz, hepimizin duygu ve ihtiyaçlarıyla bir arada olduğunu kabul ettiğimiz anlara dönüşüyor.
Konforsuz duygular içindeyken kendimizi bir kuyuda gibi hissedebiliriz. Kuyunun içinde sakin ve sessiz kalmak bize bazen ilk başlarda iyi gelebilir. Fakat içinde durmakta zorlandığımız bu duyguların altındaki ihtiyaçları bulamadığımızda tükenmiş, sıkışmış, bitkin, yorgun gibi birçok duygular ortaya çıkabilir. Kuyunun duvarları bizim için gittikçe aşılamaz ve yüksek hale gelebilir. Öz şefkatle bu duyguların ardındaki ihtiyacı bulduğumuzda başımızı yavaşça kaldırıp gökyüzünü görebiliriz. Bu gökyüzü bazen uzun zamandır katılmak isteyip içimizde yeterli heves ve enerji bulamadığımız bir eğitim atölyesi olabilir, bazen hep çalmayı istediğimiz bir müzik aletini öğrenme isteğimiz olabilir, bazen de uzun zamandır görüşmediğimiz arkadaşlarımızla bir akşam yemeği düzenlemek olabilir.
Ayşegül Ekren – Sınıf Öğretmeni
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Günlük yaşamın yoğun temposunun yanında mesleki alanda birçok durumda öğretmenlerin konforsuz duygular hissetmeleri mümkündür. Birçok meslek grubunda olduğu gibi öğretmenlerin de tüm bu zorluklarla birlikte nasıl durduğu -kurdukları öğrenme ortamları açısından da- oldukça önemlidir. Öğretmenlerin konforsuz duygular içinden çıkma stratejileri geliştirmeleri, çevreleriyle iletişimlerinin yanında kendi esenliklerine de katkı sağlar.
Öğretmenler okul iklimine rengini veren önemli öznelerden biridir. Öğretmenlerin günlük yaşamda zorlandığı yerleri fark edebilmesi, okul iklimini barışçıl hale getirmek ve korumak açısından önemlidir. Sınıf ve okul ortamının çeşitliliği öğretmenin hemen her gün içinde durması konforsuz çeşitli durumlarla karşılaşma olasılığını yükseltir. Öğretmenin konforsuz duygular içinde olması süreklilik gösterdiğinde zamanla depresyon, tükenmişlik ve kronik strese neden olabilir. İçinde durmakta zorlandığımız duyguları keşfetmek için durmak, bize işaret ettiği ihtiyaçlarla bağlanmak, hazır olduğumuzda bu duyguyu dönüştürmek için adım atmak, zor zamanlarda dahi sahip olduğumuz potansiyeli yeniden görmeyi ve bu durumdan güçlenerek çıkmayı sağlar.
- İçinde durmakta zorlandığınız, kaçtığınız veya saklandığınız duyguların listesini yapın. Bu duygularla birlikte neler yaptınız? Şimdi bu duygular hakkında ne düşünüyorsunuz.
- Konforsuz duygular hissettiğinizde kendiniz için kısa bir mola verip, duygu ve ihtiyaç listesinden faydalanabilirsiniz. Duygunuzu fark edip ardındaki ihtiyacınızı görmeye çalışın. İhtiyaçlarınızla bağ kurmak, konforsuz duygularla başa çıkma stratejileri geliştirmenize destek olacaktır. (Duygu listesi & İhtiyaç listesi)
- Düzenli olarak nefes egzersizleri yapmak ve günlük yaşamınızda meditasyon için zaman ayırmak zihinsel olarak sakinleşmeyi, konforlu ve konforsuz duyguları karşılamanızı kolaylaştırır.
- Zorlandığınız bir durumda konforsuz duygular hissettiğinizde nefesinizden yardım alabilirsiniz.
- Konforsuz duygularınızı yazdığınız bir günce tutabilirsiniz. Böylece daha sonra benzer durumlarda hissettiğiniz farklı duyguları veya benzer duyguların farklı durumlarda nasıl ortaya çıktığını gözlemleyebilirsiniz.
- Empati arkadaşı edinebilir ve empati arkadaşınızla rutin buluşmalar sayesinde konforsuz duygularla ilişkinizi düzenleyebilirsiniz. (Empati arkadaşı nasıl olunur?)
- Konforsuz duyguları kelimelerle ifade etmek bazen zor olabilir. İçinde olduğunuz durumu ifade etmek için renk, ses, hareket gibi ifade biçimlerini kullanabilirsiniz.
Duyguları Kelimelerle İfade Etme: Duygularımızı kelimelerle ifade edebilmemiz o duyguyu tanımlamamızı sağlar. Böylece konforsuz olsa dahi hissettiğimiz duygu ile bağlantı kurabiliriz. İçinde olduğumuz her duygunun bize anlatmaya çalıştığı bir şeyler vardır. Konforsuz duygularla başa çıkabilmek için bakmamız gereken yer, o duyguların kendisi ve bize neler söylediğidir.
- Sıkışmış, öfkeli, kızgın gibi bana konforsuz hissettiren birçok duygunun altında yatan başka duygu olup olmadığını kontrol ederim.
- Duygumun işaret ettiği karşılanmamış ihtiyacımı bulabilirim.
- Bu duyguların bedenimdeki değişikliklerinin farkına varıyorum.
Konforsuz duygularla başa çıkmak için duyguları tanımlamak ilk adımdır. Kendinize “şu anda ne hissediyorum?” diye sorun. Dilerseniz duygu listesinden faydalanarak duygularınızı tanımlayabilir, dilerseniz farklı ifade yöntemleri deneyebilirsiniz. İçinde olduğunuz duygunun resmini çizmek, oyun hamuruyla şeklini yapmak, bedenimizle duyguyu tasvir eden bir poz yakalamaya çalışmak hatta bir ses çıkarmak bile olabilir.
2. Adım: Kabul Et ve İzin Ver!
O duyguyla kalmaya çalışın. İçinde olduğunuz konforsuz duygudan kaçmaya çalışmak oldukça anlaşılır ve yaygın bir tepkidir. Ancak bir süreliğine durup, mola vermek ve o duygunun size ne söylediğini duymaya çalışmak önemlidir. Bir önceki adımda duygularını ifade etmek için kullandığınız yöntemi bir arkadaşınız gibi görün.
3. Adım: Gezin!
Merakla duygularınızı dinlemeye çalışın. Bazen onu elinden tuttuğunuz bir dostunuz, bazen sevdiğiniz bir hayvan hatta belki bir bitki gibi görebilirsiniz. Bu duygularla ihtiyaçlarınız arasında gezindiğinizi hayal edin. Konforsuz duygular sizi nereye görüyor? Hangi ihtiyaçlarınızla buluşuyorsunuz? (İhtiyaç listesinden faydalanabilirsiniz.)
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
Kaynaklar
İzle
Moral Minute with Dr. B.: Strong Emotions – youtu.be/zpkWhU_oGg4
Oku
Teachers’ Emotions and Classroom Effectiveness: Implications from Recent Research
Okul Yöneticilerinin Duygularını Yönetme Yeterliklerine İlişkin Okul Yöneticisi ve Öğretmenlerin Görüşleri – dergipark.org.tr/en/pub/maeuefd/issue/19392/205924
Emotion Regulation Coping Skills – eddinscounseling.com/emotion-regulation-coping-skills/
Daha Fazla Pratik Yap
How to Deal with Emotions that Block us From Making Change: youtu.be/7nPYxcIYEdQ
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
Kendiliğinden yaşadığımız tecrübeler, planlamadan gelişen tesadüfler zaman zaman keyifli olsa da yaşamımızın belirli bir hedef doğrultusunda ilerlemesine ihtiyaç duyarız. Bunun için de çeşitli, hatta bazen zor kararlar arasından tercihler yapmak durumunda kalırız. Tüm bu kararları alırken kendimizi tanıyıp ihtiyaçları doğru analiz ederek; içerisinde güvende hissedeceğimiz bir akış oluşturmak işimizi kolaylaştırır.
Hedefler belirleme becerisi, ulaşmak istediğimiz yerle ilgili süreçleri tasarlamaktır. Bu beceri hedeflerin tamamlanması ile ilgili tasarladığımız süreçler ve adımlardır. Farkındalıklı ve sorumlu kararlar verebilmenin yanında, iş birliğine ihtiyaç duyduğumuz yerlerde atacağımız adımları belirleyebilmemize hizmet eder. Hedeflerimize ulaşmakla ilgili tüm sürecin odaklı olmasını sağlar. Hedefler belirleme becerisi, bu süreçlerin belirli bir yönde ilerlemesini ve farkındalıklı seçimler yapmayı ifade eder.
Öğretmenin Gözünden – “Edebiyat ve Hedefler Belirleme”
İnsanın kendisi için hedef belirlemesi temelde kendisi için ideal gelecek tasarlamasıdır. Edebiyatta bu, ütopya türü eserlerde karşılık bulur. Bu eserlerde ideal gelecek bireysel olarak da anlatılsa çoğu zaman toplumsal boyutlarına vurgu yapılır. Kişinin kendisi için oluşturduğu idealler çoğu zaman toplumdan etkilenir. İdeal gelecek bazı insanlar için toplumun beklentileriyle barışma ve bunları karşılayacak kadar “yetkin” olmayı kapsarken bazıları için de kendi beklentilerini karşılayan ideal toplumu oluşturmayı kapsar. Bu bakımdan ütopyalarla distopyalar arasında çok fark kalmaz. Toplumun beklentileriyle kişisel beklentilerimizi dengeleyebilmek, benliğimizi koruyarak güvenli bir hedef belirlemek için ideal olabilir.
Harika Toğrulca – Sınıf Öğretmeni
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Hedeflerimiz, gözümüze oldukça net görünürken beklediğimiz veya ertelediğimiz zamanlar olmuş olabilir. Bunun nedeni harekete geçmek için doğru zamanın ne zaman olduğundan emin olmamak, hedefler belirlerken süreçleri planlamakta zorlanmak veya motivasyon bulamamakla oldukça ilişkilidir. Bu beceriyi geliştirmek için planlama yapmaya ihtiyaç vardır. Bu planlamaları yaparken durmaya, adımlarımızı tasarlamaya ve ne hayal ettiğimizi net bir şekilde görmeye ihtiyaç duyarız.
Hedefler belirleme becerisi, öğretmenin hem günlük yaşamında hem de okul ortamında olmak istedikleri yerleri görmelerini, bu hedeflere nasıl ulaşmak istedikleriyle ilgili yönlerini bulmalarını sağlar. Bunun yanında öğretmenin hedefler belirleme becerisi, birlikte çalıştığı okul ya da sınıflarda da bütünsel faydaya hizmet eden ortak hedefleri kolaylaştırmasını sağlar. Hedefler belirleme becerisi öğretmenlerin profesyonel gelişim süreçleri, okul ortamında belirli bir tutum geliştirmeleri ve yaşam boyu öğrenme ve gelişme süreçlerini sürdürmeleri açısından oldukça önemlidir. Sürekli değişen ve gelişen dünyamızda yeni bir yaklaşım öğrenmek, farklı bir beceriyi geliştirmek hatta okul ve sınıf ortamında karşılaşılan çeşitli zorlukların üstesinden gelebilmek için hedefler belirleme becerisi somut adımlarla ilerleme sağlar. Bu beceri bir öğretmenin günlük yaşamını zenginleştirmesine katkı sağlar.
- Sizi motive eden konuları bulabilirsiniz.
- Öğrenme topluluklarına dahil olabilirsiniz.
- Hedeflerinizin net, ölçülebilir, ulaşılabilir, yapmak istediklerinizle ilişkili ve zaman planı olan hedefler olduğundan emin olun!
- Planlama yapmak önemli!
- Öz değerlendirmeyi merkeze alın!
Esneklik: Hedefler belirleme becerisini kısaca, olmak istediğimiz yer, tamamlamak istediğimiz işlerle ilgili kendi süreçlerimizi planlamayı ifade eder. Esneklik becerisi ise zor koşullara uyum sağlama, değişen durumlarda farklı stratejiler geliştirme ve duygusal yılmazlık olarak ifade edilebilir. Hedefler belirlerken her zaman işler istediğimiz gibi gitmeyebilir. Çevremizde olup biten her şey, durumları, kararlarımızı ve planlamalarımızı etkileyebilir. Böyle durumlarda hedefler belirleme becerisi için esneklik önemli bir noktadır.
- Ne yapmaktan hoşlanıyorum?
- Yapmaktan hoşlandığım şeyi yaşamımın bir parçası haline getirebiliyor muyum?
Adım 1: Hedeflediğiniz istediğiniz şey hangi ihtiyaçlarınızla örtüşüyor? İhtiyaç listesinden faydalanarak ifade etmeye çalışın. Büyük harflerle bir kâğıda yazın.
Adım 2: Bu ihtiyacınızı karşılayacak hedefi nasıl tanımlarsınız? Tek bir cümle ile olabildiğince net ifade etmeye çalışın. Bu hedefiniz neye benziyor? Hedefinizi temsil eden bir ifade biçiminden faydalanın. İsterseniz bir resim çizebilirsiniz, isterseniz de internette dikkatinizi çeken bir görselden faydalanabilirsiniz. Seçenekler hayal ettiğiniz kadar geniş.
Adım 3: Bu hedefe ulaşmak için ne kadar zamana ihtiyacınız var? Şimdi önceki adımlarda hazırladığınız tüm görselleri ihtiyaç duyduğunuz zamanı ifade eden bir süreç haline getirin. Hedefinizi tamamlamak için tasarladığınız bu adımlar düz bir çizgide mi sıralanıyor? Yoksa sizin için bu süreç döngüsel mi?
Adım 4: Süreçteki öğrenme hedefleriniz neler? Her şey planladığınız gibi gitmese de bu durumu öğrenme sürecinize nasıl dahil edebilirsiniz? Hangi adımlarda sürecin tamamını gözden geçirmeye ihtiyacınız var? Renkli bir ip kullanarak planlamanızdaki adımları daire içine alabilirsiniz.
Adım 5: Hedefler haritanızda iz sürerken kimlerle buluşuyorsunuz? Destek alabileceğiniz yerleri ve kişileri haritanıza yerleştirin.
Adım 6: Öz değerlendirme yapmak için kendinize zaman aralıkları koyun. Öz değerlendirme sürecinize katkı sağlayabilecek bazı örnekler:
- Hedeflerim ve ihtiyaçlarım arasında bağlantı kurabilirim. Nadiren/ Bazen/ Sıklıkla
- Hedeflerim net ve ölçülebilirdir. Nadiren/ Bazen/ Sıklıkla
- Belirlediğim hedeflere ulaşmak için destek alabileceğim alanları planlarım. Nadiren/ Bazen/ Sıklıkla
- Değerlendirmeleriniz “sıklıkla” ise ve bu ifade kendinizle ilgili güçlü yönleri ifade ediyorsa; bu durum hedefler belirleme beceriniz üzerinde nasıl bir etkiye sahip?
- Değerlendirmeleriniz “nadiren” ise ve bu ifade kendinizle ilgili gelişmeye açık yönleri ifade ediyorsa; Bu alanda becerilerinizi geliştirmek için nasıl bir yol izleyebilirsiniz?
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
- Hedeflerimizi belirlerken hayatımızda yaşanan değişikliklerde ne kadar esneyebiliyoruz?
Kaynaklar
Kitap
Ekolojik Mahalle: yeniinsanyayinevi.com/kitaplarimiz/ekolojik-mahalle/
Dinle
Doğru Hedef Belirleme Tekniği: SMART: open.spotify.com/episode/14qopRVC3MCTIBUajyqdAd?si=0xKJfQnpRBGLUaiTQV2Vpw&dl_branch=1
İzle
Zamanı ve hayatı yönetmenin Japoncası: Kanban Tekniği – youtu.be/TqHw5tneci8
Daha Fazla Pratik Yap
Goal Setting Toolkit – www.mindtools.com/downloads/lbr5283hs/GoalSettingToolkit.pdf
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
“Esneklik” kelimesi bir fizik kavramı olarak; bir cismin üzerine kuvvet uygulandığında cismin şeklini değiştirmesi, kuvvet kaldırıldığında da cismin eski haline geri dönmesidir. Bireyler için esneklik ise değişen durumlara uyum sağlama, kişilerin değerleri sınırlarında hareket ederek seçimler yapması ve tüm bu süreçle birlikte de merkezine geri dönebilmektir.
Değerlerimizle uyumlu yaşamayı gözettiğimiz noktada zaman zaman bu değerlerden uzaklaştığımızı düşündüğümüz anlar yaşayabiliriz. Bazen de içinde durmakta zorlandığımız duygular hisseder, stresli bir dönemden geçtiğimizi, hatta değişen durumlarda ne hissedeceğimizi bilmediğimizi düşündüğümüz zamanlar yaşayabiliriz. Hayatın önümüze getirdiği farklı durumları kabul etmek ve sorumluluğunu aldığımız seçimler yapmak her zaman kolay olmayabilir. Bu anların içerisinde farkındalığı kendimize çevirip ne hissettiğimizi, neden hissettiğimizi bilmek ve anda kalabilmek esenliğimiz için önemlidir. Esneklik becerisi geçmiş yargılardan ve gelecekle ilgili kaygıları bir tarafa park ederek durumu kabul etmek, seçimlerimizi gözden geçirmek ve kendi iç dünyamızda anın getirdiklerine yer açmaktır.
Öğretmenin Gözünden
Okullar içinde birçok farklı sosyal rol barındıran sürekli iletişim halinde olduğumuz ortamlardır. Öğretmen bir okul gününde “öğretmen” rolünün yanında; meslektaş, arabulucu gibi farklı sosyal roller üstlenir. Bu rollerle kurulan ilişkiler ve sürdürülen iletişim, değişen durumlara ve duygulara göre değişir. Böyle zamanlarda değişen koşullara uyum sağlamak için esneklik becerisi bir öğretmenin günlük yaşamını kolaylaştırabilir. Sınıf, içinde bulunan herkesin duygu ve ihtiyaçlarıyla bir arada var oldukları ve sürekli etkileşim halinde oldukları karmaşık bir yapı. Çocuklarla birlikteyken onların isteklerine ve duygularına sürekli açık olmak ve esneklik ile bu ihtiyaçları karşılayacak alanlar açmak oldukça önemli.
Ayşegül Ekren – Sınıf Öğretmeni
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Öğretmenler çalışma ortamlarında sıklıkla kritik kararlar alır. Özellikle de ihtiyaçları farklılaşan birçok öznenin bir araya geldiği sınıf ortamlarında yeni durumlara uyum sağlamak önemlidir. Esneklik değişen durumlara uyum sağlamanın yanında hayatın günlük akışında neyin yolunda gidip gitmediğini gözlemlemekle de ilgilidir. Artık etkili olmayan bir yöntemle ilgili düşünmek, o andaki duygularımızı keşfetmek, seçimler yapmak ve bu seçimlerin sorumluluğunu almak esneklik becerisini geliştirir.
Okul ortamını yaşayan bir organizma olarak hayal edebiliriz. Bu ortamın değişken yapısına salgınla birlikte pek çok belirsizlik de eklendi. Yaptığımız seçimlerle var olduğumuz dünyamızda esneklik becerisi öğretmenlerin son yıllarda giderek daha fazla ihtiyaç duyduğu bir beceri haline geldi. Günlük yaşamda sıklıkla değişen durumlara uyum sağlaması gereken öğretmenin esneklik becerisi çocukların öğrenme süreci ele alındığında da önem taşır. Öğretmenin esnekliği çocukların sosyal ve duygusal açıdan destekleme yetkinliğini de arttırır.
- Hali hazırda yaptığınız işin dışında yeni şeyler öğrenin. Farklı alanlarda kazanımlarınız oldukça devam eden işlerinizle ilgili başka bakış açıları kazandığınızı ve yaşamınızda yepyeni ilham kaynakları olduğunu gözlemleyebilirsiniz.
- Rutinlerinizde değişiklikler yapın. Rutinlerin zaman zaman dışına çıkmak, ufak veya büyük değişiklikler yapmak esnek becerisi geliştirmek için önemlidir.
- Egzersiz yapın. Fiziksel hareket, zihinsel esnekliği arttırmak için önemlidir.
- Yeni fikirlere zihninizi açmaya çalışın. Başka insanların bakış açısını almak aynı duruma farklı açılardan bakmanızı sağlar. Bunun için içermeci karar alma yöntemleri öğrenebilirsiniz.
- Zaman zaman kontrolü elinizden bırakın. Kendiliğindenlik ve spontanlık esneyeceğimiz alanların sınırlarını genişletir. Örneğin yürüyüş yapmak için sokağa çıkıp, daha önce kullanmadığınız yollardan geçmeyi tercih edebilirsiniz.
- Yaratıcı drama, müzik, resim gibi çeşitli alanları deneyimleyin. Örneğin, bir düşüncenizi resim çizerek ifade etmeyi denemek alıştığınız ifade biçimlerinin dışında düşüneceğiniz alanlar yaratır.
Kendine Güven: Kendine güven, kişinin kendine ve yapabileceklerine inanması, ortaya çıkan sorunların çözümünde hangi güçlü yönlerini kullanabileceğini bilmesi olarak tanımlanabilir. Esneklik becerisi değişen durumlara uyum sağlamakla ilgili kişinin yeteneklerine dolayısıyla kendine güvenmesiyle doğrudan ilişkilidir.
- Kontrolüm dışında gerçekleşen bir durumun duygularıma etkisini fark edebiliyor muyum?
- Konforsuz duygular hissettiğimde değerlerimle uyumlu bir şekilde hareket edebiliyor muyum? Hafta boyunca yukarıdaki soruların yanıtları hakkında düşünebilir, cevaplarınızı ilerleyen süreçlerde tekrar değerlendirmek üzere günlüğünüze yazabilirsiniz.
Ortaya çıkabilecek değişimlerle ilgili kendimi hazır hissederim.
Değişen durumlarda dikkatimi duygularıma verebilirim.
Zor zamanlar yaşadığımda bile değerlerimle uyumlu hareket ederim.
Stresli olduğum zamanlarda duygularımı kelimelerle ifade edebilirim.
Ortaya çıkan sorunların çözümüne yönelik farklı yöntemler geliştirebilirim.
Başkasının bakış açısını kolaylıkla alabilirim.
Esneklik becerisiyle ilgili değerlendirmeleriniz “sıklıkla” ise ve bu ifade kendinizle ilgili güçlü yönleri ifade ediyorsa; Bu durum çevrenizle olan etkileşiminiz üzerinde nasıl bir etkiye sahip?
Bu beceriyle ilgili değerlendirmeleriniz ‘’nadiren’’ ise ve bu ifade kendinizle ilgili gelişmeye açık yönleri ifade ediyorsa; bu alanda becerilerinizi geliştirmek için nasıl bir yol izleyebilirsiniz?
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
- Bir durum yada olay karşısında kendi duygumu, benim neye ihtiyacım olduğunu ve diğer insanların duygu ve ihtiyaçları tahmin edebiliyor muyum?
Kaynaklar
Oku
Mavi Çizgili Fil: yeniinsanyayinevi.com/kitaplarimiz/mavi-cizgili-fil/
Daha Fazla Pratik Yap
Psikolojik Esneklik Ölçeği: https://toad.halileksi.net/olcek/psikolojik-esneklik-olcegi
İzle
Kendine Gelme Kabiliyeti: youtu.be/D7IIzX_CnGY
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
İngilizcede “empathy” kelimesi “içinde duyma” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunancada “hissetme, duyma” sözcüğünden türetilmiştir. Empati kişinin kendisinin ya da başka birisinin duygu, durum ve davranışlarla bağlantı kurabilmesi, anlayış gösterebilmesi halidir. Bu beceri geçmişten günümüze bizimle olmakla birlikte pratik ederek geliştirebileceğimiz bir beceridir.
Empati birbirimizi anlamanın ve bağ kurmanın anahtarıdır. Yaşamımızda karşımızdaki kişiyi yargılamadan veya kendi deneyimlerimizi ön plana çıkarmadan anlamamızı, açık bir kalp ile onu dinleyip ilgi ve anlayış ile ilişki kurmamızı sağlar. Bununla birlikte empati becerisi farklı bakış açılarını anlamamızı sağlayarak birlikte olma halimize katkı sunar ve yaşamımızı zenginleştirir. Empati daha iyi bir toplum için atılan bir adımdır.
Mitolojiden Kesitler
Hephaustus, Zeus ve Hera tarafından, yeterince güçlü olmadığına inanılarak Olimpos’tan atılmıştır. Hephaustus bu durumun hem gücünü hem de kırılganlığını içinde barındırır. Dünya üzerindeki tüm canlıların acısını ve mutluluğunu duymaya çalışır. Aynı zamanda Hephaustus el işçiliğinin de tanrısıdır. Eros’un okları ve yayları, Afrodit’in ünlü göz kamaştırıcı kemeri, Ariadne’nin tacı, Truva Kralı’nın büyülü üzüm bağı, Hephaustus’un ellerinden çıkmıştır. Hephaustus, ne kadar tanrı olsa da ötelenmesinden dolayı, eşitliği ve empatiyi hayatının bir kuralı olarak varsayar. İlişkilerde kurulan bağlar ve gerçekçilik onun için çok önemlidir. Hephaustus çevresindekiler için onların arzu ettiklerini tasarlamadan önce onları dinler, bağlantı kurar ve isteklerini onların gözünden görmek ve anlamak için elinden geleni yapar. Tasarımlarına, sahiplerinin gözünden bakar. Böylece Hephaustus her zaman sahibinin vazgeçemediği, en büyük ihtiyaçlara ve arzulara hizmet eden ve onlar için çok kıymetli eserler ortaya çıkarır.
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Öğretmenlik işbirliğinin, üretkenliğin ve değişimin sürekli gündemde olduğu bir meslektir. Çocuğun öncelikli yararını gözetebilmek için hem çocukla hem de ebeveyn, meslektaş, idare gibi okul iklimini oluşturan tüm paydaşlarla birlikte çalışmak için karşılıklı duygu ve ihtiyaçlarla bağlantı kurabilmek önemlidir. Empati öğretmenlerin sınıf ortamında destek alabileceği bir beceridir.
Sınıf her zaman yaşayan, nefes alan ve değişen bir birlikte olma halini ifade eder. Bir öğretmenin çeşitli ihtiyaçları ile sınıfta bulunan çocukları anlaması, ilgi ve anlayış göstermesi için empati becerisine ihtiyacı vardır. Bir öğretmen empati becerisi ile çocuklar ile bağ kurabilir, tek tek ihtiyaçlarına karşılık bulacak ilgi ve anlayışı gösterebilir, çocuklara bu konuda rol model olabilir ve böylece sınıfta güven duygusunu arttırarak öğrenme için de sevecen bir iklim oluşturabilir.
- Kendinize ya da karşınızdaki kişiye duygu, durum ya da davranışlarla ilgili sorular sorup anlamaya çalışabilirsiniz.
- Yargıya varmadan kendinizin ya da karşınızdaki kişinin duygu ve ihtiyaçlarını tahmin etmeye çalışabilirsiniz. Ardından karşınızdaki kişiye dayatmadan bu tahminlerin doğru olup olmadığını karşınızdaki kişiye sorabilirsiniz.
- Eğer empati verdiğimiz kişi başka birisi ise ve kendimizi duygusal açıdan konforsuz hissediyorsak kendimize dönüp duygu ve ihtiyaçlarımızı bulabiliriz.
- Sorumlu kararlar almak için empati desteği isteyebilirsiniz. Güvendiğiniz bir kişiden sizi dinlemesini, duygu ve ihtiyaçlarınızla bağlantı kurmanıza destek olmasını isteyebilirsiniz.
Çatışma Çözme: Bir çatışmayı çözebilmek için kendimizle ve karşımızdakiyle empati kurabilmemiz, duyguları anlamak ve ihtiyaçları doğru analiz edebilmek açısından önemlidir. Aynı zamanda çatışma yaşadığımız kişiyle kurduğumuz bağı da güçlendirerek yapıcı çözümler bulma konusunda bizi teşvik edecektir. Bu bireyleri iki tarafın da ihtiyaçlarını karşılayacak bir çözüm bulmaya götürecektir.
- Duygularımı tanımlayan kelimeleri bulabiliyor muyum?
- Duygu ve ihtiyaçlarımla bağlantı kurabiliyor muyum?
- Karşımdaki insanları yargılamadan duymaya çalışıyor muyum?
- Başkalarının duygu ve ihtiyaçlarını onların bakış açısıyla tahmin etmeye çalışıyor muyum?
- Çevremdeki insanlarla iletişimimi kuvvetlendirecek işbirlikleri yapmaya çalışıyor muyum?
1. Adım: Bugün veya daha önceden gerçekleşen bir diyaloğu düşünün. Örneğin bir çocuk size “Merdivenden düştüğümde bacağım yara oldu, bak!” veya bir arkadaşınız “Uçağı kaçırdığım için çok sinirliyim!” demiş olabilir. Kendi örneğinizi seçebilirsiniz.
2. Adım: Aşağıdaki kelimelerin karşısına verdiğiniz tepki cümlelerini yazabilirsiniz. Bir partner veya grup ile çalışıyorsanız; cümlelerin üzerine birlikte düşünebilir veya kendi cümlelerinizle karşılaştırma yapabilirsiniz. Yan taraftaki örnek cümlelerden faydalanabilirsiniz.
- Tavsiye Vermek: “Başka bir bilet al.” Kendi Deneyimini Üstün Görme: “O da bişey mi, geçen gün uçağa yetişmeye çalışıyordum….”
- Öğüt Vermek: “En iyisi bundan sonra daha planlı hareket etmen olur.”
- Teselli Etmek: “Sakin ol, dünyanın sonu değil ya…”
- Hikaye Anlatmak: “Bu bana geçen gün yaşanan bir şeyi hatırlattı.”
- Sempati Kurmak: “Ben de aynısını hissediyorum.”
- Geçiştirmek: “Sağlık olsun, boşver gel birer dondurma yiyelim.”
- Sorgulamak: “Sorun gerçekten uçağı kaçırmış olman mı?”
- Kendi Hikayesine Çekmek: “Bana da ne oldu biliyor musun?”
4. Adım: Aşağıdaki adımları takip ederseniz sizce nasıl bir diyalog gerçekleşir? Düşünün…
- Kendi fikirlerin yerine karşındakinin fikirlerine odaklandığınızda,
- Göz kontağı kurduğunuzda,
- Karşıdaki kişinin duygu ve ihtiyaçlarına odaklandığınızda,
- Karşınızdaki kişinin söylediklerini kendi cümlelerinizle tekrar edip, onay aldığınızda,
Üzerine çalıştığınız durumu düşünüp, güncenize yazarak çalışabilirsiniz. Böylece gün boyu iletişiminiz üzerine çalışmak istediğiniz bir durum olduğunda bu adımları gözen geçirebilirsiniz.
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
- Empati kurarken karşımdaki kişileri nasıl dinliyorum?
Kaynaklar
Daha Fazla Pratik Yap
Empati Geliştirme Rehberi – Yeni İnsan Yayınevi
Oku
Şiddetsiz İletişim – Marshall Rosenberg
İzle
“Empati Başkalarıyla Birlikte Hissedebilmektir”: youtu.be/5zXLyTR1_MM
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
Dinleme, basitçe karşımızdaki kişinin söylediklerini anlamlandırma çabası olarak tanımlanabilir. İşitme doğal yollardan gerçekleşirken, dinleme çaba harcamamız gereken bir beceridir. Dinleme becerisi sosyal ilişkilerimiz açısından önemlidir. Bu beceri tam mevcudiyetle, yani kalbimiz ve zihnimizle anda olmamızı ve dikkatimizi karşıdaki kişiye vermemizi ifade eder. Etkili iletişim insan ilişkilerinin temelini oluşturur.
Etkili iletişimin en önemli unsurlarından biri de nasıl dinlediğimizdir. Etkili bir şekilde dinlemek çevremizdeki insanlarla kurduğumuz bağı güçlendirir. Bu beceri karşımızdaki kişilerle empatik ilişkiler kurmamızın ve sürdürmemizin en önemli unsurudur. Dinleme becerisi bu bağlamda yaşamımızı zenginleştiren ilişkiler kurmamızı sağlar.
Öğretmenin Gözünden
Dinleme becerisi, sınıfta birbirimizi anlamak, bağ kurmak ve çatışma anlarında barışçıl çözümler geliştirmek için en önemli becerilerden biridir. Sınıf topluluğu olarak yıl boyunca yaptığımız sınıf çemberleri dinleme becerisini geliştirme konusunda bizlere çok destekleyici oldu. Düzenli olarak yaptığımız çemberlerde çocuklar duygu ve ihtiyaçlarını paylaşarak hem birbirlerini dinlediler hem de toplulukta kendi duygu ve ihtiyaçları ile bağlantı kurma fırsatı buldular. Zaman içerisinde çemberlerde yapılan paylaşımlarda çocuklardan “Ben de Ali arkadaşım gibi hissediyorum.” veya “Ben de Ela arkadaşımın düşüncesine katılıyorum.” gibi ifadeler duymaya başladım. Bu süreç bir zaman sonra öğretmenin süreci yöneten rolünden çıkıp ihtiyaç halinde kolaylaştırıcı rolüne girmesine hatta yıl sonuna doğru sadece çemberin bir parçası olmasına doğru ilerleyen bir süreç oldu. Böylece sınıf olarak çember zamanlarını, dinleme becerilerimizi geliştirerek duyma/duyulma ihtiyaçlarımızı karşılayan, birbirimizle bağlantı kurduğumuz, anlayış dolu ve güvenli alanlara dönüştürdük. Sınıf çemberlerinde geliştirdiğimiz dinleme becerisi aynı zamanda empati kurma ve çatışma çözümü konularında da bizleri besleyen bir alan oldu.
Ayşegül Ekren
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Dinleme becerisi öğretmenin okul ortamında kurduğu bağlantıyı güçlendirir ve empatik ilişkiler kurmasını sağlar. Böylece ortaya çıkabilecek çatışma ortamlarının önüne geçer. Gün boyu ortaya çıkan sorunların çözümü ile ilgili çeşitli kararlar veren ve anlaşmazlıklara arabuluculuk eden öğretmenlerin dinleme becerisi yapıcı çıktılar elde etmek açısından önemlidir. Okul ortamındaki tüm öznelerle kurulan yapıcı ilişkiler aynı zamanda öğretmenin esenliğe katkı sunar. Bu ilişkileri empatik temeller üzerine kurmanın özünde yer alan dinleme becerisi karşılıklı bağlantıya hizmet eder.
- Karşınızdaki kişiye odaklanın.
- Göz teması kurun.
- Zihninizi dağıtan ve karşınızdakine odaklanmanızı engelleyen düşünceleri bir süreliğine park edin.
- Dikkatinizi vereceğiniz cevaba değil, karşınızdaki kişinin o anda söylediklerine verin.
- Yüzünüzü ve bedeninizi anlatan kişiye dönün ve onu dinlediğinize dair ipuçları vermeyi atlamayın.
- Duyduklarınızı kendi cümlelerinizle tekrar ederek karşınızdaki kişiden onay alın.
Empati: Empati olayları karşımızdaki kişinin bakış açısıyla görmek, duygu ve ihtiyaçlarını anlamak ve o kişinin algısal dünyasına yolculuk yapmaktır. Bu yolculuk ilişkilerimizde uyum ve ahenk ile ilerlemenin en önemli unsurudur. Empatik ilişkiler kurmak için de karşımızdaki kişinin bakış açısını ve vermeye çalıştığı mesajı anlamak için dinleme becerisi geliştirmek oldukça önemlidir.
- Anlatılanı dinlerken ilgimi ve odağımı o anda karşımdaki kişide tutabiliyor muyum?
- Karşımdaki kişiyi dinlerden zihnimden geçenleri bir kenara park edip dikkatimi tümüyle o kişiye verebiliyor muyum?
- Karşımdaki kişinin duygu ve ihtiyaçlarını onun penceresinden görmeye çalışıyor muyum?
- Duyduklarımı tekrar ettiğimde karşı taraftan onay alıyor muyum?
1. Adım: Bu uygulama için birlikte çalışacağınız bir partner bulmalısınız.
2. Adım: İlk turda partnerlerden biri dinleyici diğeri konuşmacı rolünde olacaktır.
3. Adım: Konuşmacı 5 dakika boyunca seçtiği bir konuda anılarını, duygularını, ihtiyaçlarını ve düşüncelerini anlatır. Dinleyici konuşmacıya müdahale etmez ve sözünü kesmez. Konuşmacının sessiz kaldığı anlarda dinleyici ona zaman tanır.
4. Adım: 5 dakika tamamlandıktan sonra dinleyici, anlatıcının 5 dakika boyunca anlattıklarını kendi cümleleriyle özetler.
5. Adım: Dinleyici ve konuşmacı rolleri değişir. Bu sefer bir önceki turda dinleyen taraf 5 dakika boyunca anlatır, anlatan kişi ise dinler.
6. Adım: Dinleyici anlatan kişinin söylediklerini kendi cümleleri ile özetler.
7. Adım: Adımlar tamamlandıktan sonra her iki taraf da birbiriyle deneyimlerini ve değerlendirmelerini paylaşır.
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
- Dinleme becerim ortaya çıkan sorunların çözümünde nasıl bir etkiye sahip olabilir?
Kaynaklar
Oku
Alternatif Eğitim Dergisi 11: Eğitimde Reggio Emilia Yaklaşımı – yeniinsanyayinevi.com/kitaplarimiz/alternatif-egitim-dergisi-11-egitimde-reggio- emilia-yaklasimi/
İzle
Julian Treasure: Daha iyi dinlemenin 5 yolu: youtu.be/cSohjlYQI2A
İzle
“Empati Başkalarıyla Birlikte Hissedebilmektir”: youtu.be/5zXLyTR1_MM
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
Çatışma kelimesinin kökeni çatmaktır. Bu da beklenmedik şekilde karşı karşıya gelinen durum ya da kişi için kullanılır. Karşı karşıya gelme hali bir ya da birden fazla sebebi barındırabilir. Bunlar: farklı değer algıları, birbirine uymayan düşünce ve davranışlar, sınırlı kaynaklar (zaman, para, vb.) olarak sıralanabilir. Bu sebepler göz önüne alındığında birlikte çalışılan ortamlarda çatışma çoğu zaman kaçınılmazdır. Çatışma çözme becerisi böyle durumlarda nasıl seçimler yaptığımızın bilincinde olmak ve birlikte yaşama, barış ve huzura hizmet eden yöntemler ortaya koymaktır. Çatışmaların olabileceğini kabul etmek ve bunların üzerine konuşabilmek sağlıklı toplulukların belirgin göstergelerindendir.
Çatışmalar iki ya da daha fazla kişi arasında yaşanabilir. Herkesin yaşadığı ve yakın çevremizden uzak çevremize kadar geniş bir ilişki ağı içerisinde gerçekleşebilir. Çatışmalar hayatın doğal akışı içerisinde gerçekleşmesi muhtemel durumlardır. Çatışma çözme becerisi insan ilişkilerindeki bağlantıyı korumak, empatik ilişkiler kurmak, farkındalıklı seçimler yapmak, barışı korumak ve yapıcı sonuçlara ulaşmak için toplumsal yaşamda önemli yeri olan bir beceridir.
Öğretmenin Gözünden
Çatışma yaşamın doğal akışı içerisinde hep karşımıza çıkan bir durumdur. Bazen tercih edip dahil oluruz bazen ise çatışmaya girmekten kaçınırız. Çocuklarla bu durumu deneyimlemek biraz daha farklıdır. Çatışma çözme becerileri üzerine çalışmadığınız bir grupta çocukların sık sık size şikayetle geldiklerini ve problemlerini çözmenizi beklediklerini fark edebilirsiniz. Bu durum sizin çocuklar açısından güvenilir bir yetişkin olduğunuzu göstermesi açısından iyi bir başlangıçtır. Onlara kendi çatışmalarını çözmek konusunda vereceğiniz destek yaşamları boyunca kullanacakları bir hediye olacaktır.
Harika Toğrulca
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Çalışma ortamlarında sosyal ve duygusal destek birçok meslek grubunda olduğu gibi öğretmenlikte de en çok meslektaşlar arasında sağlanmaktadır. Çatışma çözme becerisi herkesin ihtiyaçlarını karşılayacak makul anlaşmalar yapmayı sağlar. Çeşitli duygulara, ihtiyaçlara, bilgi ve deneyime, farklı değerlere sahip bireylerin bir araya geldiği okul ortamında çatışma çözme becerisi öğretmenin ekip arkadaşlarıyla iş birliği ortamını oluşturmasını sağlar. Çatışmaları bir kazanç olarak görmek yerine, yan yana durmak ve birlikte çalışmak için bir fırsat olarak görmek toplumsal barışa giden yolda kişileri destekleyici niteliktedir.
- Çatışma sırasında odağı anda ve kendinde tutmak önemlidir. Kendinizin hangi duyguları hissettiğinize ve neye ihtiyaç duyduğunuza bakabilirsiniz.
- Karşı tarafın neye ihtiyacı olduğunu bulmak için ona sorular yöneltebilir, empati kurmaya çalışabilirsiniz.
- Eğer çatışmanın tarafları olarak birbirinizin ihtiyaçlarını görmekte zorlanıyorsanız güvendiğiniz birinden arabuluculuk yapmasını rica edebilirsiniz.
- Çatışma için hazır hissetmiyorsanız erteleyebilir, düşünmek ve farkındalıklı seçimler yapmak için kendinize zaman tanıyabilirsiniz.
Empati Becerisi: Çatışma ortamlarında kendimizle ve karşımızdaki kişilerle duygu ve ihtiyaçlar açısından bağlantıda kalmak önemlidir. Bu bize etkili bir iletişim kurmanın anahtarını verir. Empati ile yaklaşmak karşımızdaki kişinin algısından çatışmanın kaynağına bakmayı sağlar. Empati becerisi kendimizle ve çevremizdekilerle bağlantı kurmamızla birlikte çatışmayı yapıcı yöntemlerle çözmemizi sağlar.
- Çatışma sırasında kendi ihtiyaçlarımla bağ kurmakta zorlandığımı fark ediyorum.
- Karşımdaki kişinin duygu ve ihtiyaçlarıyla bağlantı kurmak ve ne düşündüğünü anlamak için sorular sormaya çalışıyorum.
- Çatışma durumlarında bireysel faydanın yanında, bütüncül faydayı da gözetiyorum.
İngilizce kısaltması S.O.S olan; story, options, solution adımlarını; yani öykü, seçenekler ve çözüm olarak ifade edebiliriz. Çatışma çözme becerisi üzerine çalışırken veya bir çatışma çözüm sürecine arabuluculuk ederken aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz.
Öykü
1. Karşıdaki kişiyle; bir kişinin konuşacağı, diğer kişinin can kulağıyla dinleyeceği ve dinleyenin konuşmayı bölmeyeceği konusunda anlaşılır.
2. Bir kişi öykünün kendi tarafını anlatmaya başlar ve “Ben…” ifadesini kullanır.
3. Dinleyen kişi “Senden şunları duyuyorum…” diyerek karşısındaki kişinin anlattıklarını kendi cümleleri ile ifade eder. Karşısındaki kişiden onay alır. Dinleyen kişi kendi ifadeleri ile ilgili karşısındaki kişiden onay almadıysa doğru şekilde ifade etmesini sağlayacak sorular sorar.
4. Roller değişir ve dinleyici anlatan, anlatıcı dinleyen olur. Yukarıdaki adımlar takip edilir. Çatışmanın ne olduğu ve kaynağı konusunda iki taraf da hemfikir olur.
Seçenekler
Çatışmayı yaşayanlar tüm muhtemel çözümleri ortaya çıkarır. Herkesin önerisi seçeneklere dahil edilir.
Çözüm
1. Seçenekler değerlendirilir. Seçenekler değerlendirilirken çatışmayı yaşayanların faydası, seçeneği adil ve güvenli olması gözetilir.
2. Çatışmayı yaşayanlar açısından değerlendirmenin yanında, seçeneğin barışa hizmet edip etmediği gözden geçirilir.
3. Eğer çözüm iş birliği, ortak fayda ve barışa hizmet etmiyorsa diğer seçenekler değerlendirilir.
4. Her şeye rağmen çatışma çözümlenemiyorsa, güvenilen kişilerden destek istenir.
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
- Bir çatışma yaşadığımda sorunun kaynağını net bir şekilde tespit edebiliyor muyum?
Kaynaklar
Oku
Birlikte Bir Yaşam Kurmak – Yeniinsan Yayınevi: yeniinsanyayinevi.com/kitaplarimiz/birlikte-bir-yasam-kurmak
Daha Fazla Pratik Yap
No Fault Zone (Hatasız Alan) Oyunu: www.siddetsiziletisim.com/nofaultzone
İzle
Fatoş Ateş – Hatasız Alan Oyunu: youtu.be/70gVohlLvGo
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
Yaşamımızın her yerinde çeşitli sorunlarla karşılaşmamız muhtemeldir. Günlük yaşamımızın yoğun temposu sırasında zorlandığımız şeyler yaşadığımızı kimi zaman kolaylıkla fark edebilir, kimi zamansa sorun artık aşılması zor bir engel haline gelene kadar fark etmeyebiliriz. Her iki durumda da sorunu ve sorunun kaynağını tanımlama becerisi, çeşitli durumları ve olayları objektif bir şekilde ifade edebilmeyi, ihtiyaçlarla bağlantı kurabilmeyi ve sorun olarak adlandırılan şeyin kaynağını bulabilmeyi ifade eder.
Kişiler için rahatsızlık yaratan ve sorun olarak algılanan durumu tanımlayabilmek ve kaynağını tespit edebilmek önemlidir. Bir sorunla karşılaştığımızda bu sorunu görmezden gelmek veya anlık çözümlerle sorunun üstesinden gelmeye çalışmak oldukça doğal bir tepkidir. Bununla birlikte yaşadığımız sorun karşısında verdiğimiz bu tepkiler her zaman kalıcı ve etkili çözümler elde etmemizi sağlamayabilir. Sorunu ve sorunun kaynağını tanımlama, o sorunun çözümünde uzun vadeli, yaşamımızı zenginleştirmeye hizmet eden, ihtiyaçlarımızı karşılayan ve çevremizdeki insanlarla kurduğumuz bağlantıyı destekleyen çıktılar elde etmemizi sağlar. Bu beceri bir başka yönü ile hedeflerimizi gerçekleştirmemizle ilgili sınırlarımızı görebilmemizi, bu süreçte sorun olarak ifade ettiğimiz şeyi tanımlamamızı ve bu sorunun kaynağını görmemizi sağlar. Bireysel hedeflerimizin yanında sosyal açıdan yer aldığımız topluluklarda var olan durumlara uygun stratejiler geliştirebilmek için sorunu ve sorunun kaynağını doğru tanımlamak büyük önem taşır.
Öğretmenin Gözünden
Çocuklardan sık sık “Ben sıkıldım.” lafını duyarız. Nedenini sorduğumuzda cevap veremedikleri zamanlar olur. Sıkılmak onların konforlarını etkileyen bir durumdur. Bununla birlikte neden sıkıldığını tespit edecek kadar sıkılmaya vakitleri kalmamış olabilir. Dolayısıyla yanıt vermeyebilirler. Böyle durumlarda “Hareket ihtiyacın mı var? Bu konuyu anlamakta mı güçlük çekiyorsun? Arkadaşlarınla mı oynamak isterdin?” gibi sorularla sorunun kaynağını anlamaya çalışarak ona destek olmak mümkün.
Harika Toğrulca
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Neredeyse tüm meslek gruplarında olduğu gibi öğretmenler için de yaşamın doğal akışı içerisinde ortaya çıkması oldukça doğal olan sorunlar vardır. Bu sorunlarla kendi esenliğimizi de gözeterek başa çıkmanın yanında, sorunu ve sorunun kaynağını tanımlayabilmek etkili çözümler üretmenin ilk adımlarından biridir. Sorunu ve sorunun kaynağını tanımlama becerisi öğretmenin sosyal hayatında ve çalışma ortamında, yolunda gitmediğini fark ettiği bir durumun tespitinde ve hedefleriyle ilgili zorlandığı yerleri tanımlayabilmesinde etkilidir. Bu beceri aynı zamanda sınıf ortamında karşılıklı bağlantıya hizmet edecek ihtiyaçlarla bağlantı kurmak açısından önemli bir beceridir. Öğretmenin sınıfta çocuklara bu beceriyle ilgili çalışması için öncelikle kendisinin deneyimlemesi oldukça önemlidir.
2. Kendi cümlelerinizle ifade etmenizin ardından sorunu bir gözlem cümlesi haline getirmek objektif bir bakış açısı yakalayabilmek için önemlidir. Sorunu bir gözlem cümlesi olarak ifade etmek neden-sonuç ilişkisi kurmaya yardımcı olacaktır.
3. Sorunu tanımladıktan sonra bu konunun bir sorun olarak ifade edilmesini sağlayan yere bakmak önemlidir. Burada hem kendi ihtiyaçlarımızla bağlantı kurmak hem de karşımızdaki kişilerle empatik ilişkiler kurmak sorunu ve sorunun kaynağını tanımlamaya katkı sağlayacaktır.
4. Sorun olarak algılanan konu üzerine bir topluluk ile çalışıyorsanız çeşitliliği takdir etmek önemlidir. Herkesin dünyayı algılama biçimi birbirinden farklıdır. Dolayısıyla özellikle sorunu tanımlarken herkesin hemfikir olabileceği ifadelere yer vermeye çalışmak iş birliği zemini kurmak açısından önemlidir.
Sorumlu Karar Alma: Sorumlu karar alma becerisi, sorunun çözümüne yönelik farkındalıklı seçimler yapmayı ifade eder. Bir sorunun çözümüne yönelik belirlediğimiz stratejiler ve seçimlerimiz aldığımız kararlarla ilgili üstlendiğimiz sorumluluğun hatlarını belirler. Dolayısıyla sorumlu kararlar almamızı sağlayan bu stratejileri belirlerken; sorunu ve sorunun kaynağını tanımlamak, çıkış noktamızın sorunun merkezinde olmasını sağlar.
- Çözüm bulmak istediğim sorunu kolaylıkla ifade edebiliyor muyum?
- Sorun olarak ifade ettiğim durumun kaynağını, gözlem bildiren ifadeler kullanarak tanımlayabiliyor, başkalarının da benimle bu ifadeler konusunda hemfikir olduğunu gözlemleyebiliyor muyum?
- Sorunu ve sorunun kaynağını tanımlarken farklı bakış açılarını alabiliyor muyum?
- Çözüm üretmek istediğim sorunu anlamak ve kaynağına inmekle ilgili ilgi ve motivasyon gösteriyor muyum?
Sorunu ve sorunun kaynağını tanımlayabilmek için aşağıdaki tarif edebileceğimiz görselleştirmeden faydalanabiliriz.
1. Adım: Bir kağıdın tamamına geniş bir gövdesi ve uzun kökleri olan bir ağaç çizin.
2. Adım: Ağacın gövdesine sorun olarak tanımladığınız ifadeyi yazın.
- Sorun olarak yazdığınız ifadeyi gözden geçirin. İfadeniz bir değerlendirme değil, gözlem belirtiyor olmalı. Değerlendirmeler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Gözlem ise halihazırdaki duruma dair görerek, duyarak, dokunarak fark ettiğimiz şeylerdir. Gözlem, yaşadığımız duruma tanıklık eden herhangi birinin de bizimle aynı fikirde olduğu bir ifadedir. Örneğin; “O hiçbir zaman ödevlerini yapmaz.” bir değerlendirme cümlesiyken, “O, son 3 gündür ödevlerini yapmıyor.” bir gözlem cümlesidir diyebiliriz.
- Bir grup ile birlikte çalışıyorsanız, sorunu ifade ettiğinizde bu konuda herkesin hemfikir olduğundan emin olmanız, ilerleyen adımlarda sorunun kaynağını yine objektif bir şekilde tanımlayabilmeniz açısından önemli bir zemin hazırlar.
- Bu soruna neden olan etkenlerin neler olabileceğini düşünün. Ağacın köklerine sorunun kaynağını yani köklendiği yerleri yazarken yine gözlem cümleleri kullanmaya özen gösterin.
- Grup halinde çalışıyorsanız herkesin ortaya attığı sorunun kaynakları ile ilgili fikirlerin tümünü yazabilir, ardından her bir kaynağın sorunla ilişkiselliğini gözden geçirebilirsiniz.
Bu noktadan itibaren dilerseniz sorunun çözümüne dair hedefler belirlemek için ağacın yapraklarından faydalanabilirsiniz.
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
- Sorunu ve sorunun kaynağını tanımlamam seçimlerimi nasıl etkiliyor?
Kaynaklar
Oku
Okulsuzluğun El Kitabı – Yeniinsan Yayınevi: yeniinsanyayinevi.com/kitaplarimiz/okulsuzlugun-el-kitabi
Daha Fazla Pratik Yap
Sorunu ve Sorunun Kaynağını Anlama Becerisini Destekleyecek Aktiviteler: the-happy-manager.com/free-downloads
İzle
Cause and Effect Analysis: youtu.be/Fwfgx0dOYvE
Bu Beceri Neyi İfade Ediyor?
Karar vermenin birçok yöntemi var. Yazı-tura atabilir, yalnızca kalbimizden gelen sesi dinleyebilir, seçenekler arasında rastgele seçimler yapabilir ve şansımıza en iyi sonucun gelmesini umut edebiliriz. Üzerine günlerce hatta aylarca düşünebilir veya anlık ve hızlı kararlar verebiliriz. Yaşamımızı derinden etkilemeyeceğini düşündüğümüz kararları böyle vermekte bir sakınca görmemek oldukça normaldir. Ancak konu bizi ve çevremizi doğrudan etkileyecek kararlar vermek olunca, bu kararları nasıl verdiğimiz önemlidir.
Söylemlerimiz ve davranışlarımız çevremizdekiler üzerinde az ya da çok bir etkiye sahiptir. Yaşamımız seçimlerden oluşur ve bu seçimlerin sonucunda yaşanan etkinin sorumluluğunu alırız. Sorumlu karar verme becerisi, karar verirken farkında olmayı, kararın değerler ve güven açısından uygunluğunu göz önünde bulundurmayı ve bu kararların başkaları üzerindeki etkilerini dikkate almayı ve muhtemel sonuçların sorumluluğunu ifade eder. Bu beceri aynı zamanda karar verirken ihtiyaçlarımızın da sorumluluğunu almayı ve değerlendirme yapmayı ve böylece kendi esenliğimize katkı sağlamayı da ifade eder. Bu beceri birçok yönüyle kararlarımızın başkaları üzerindeki etkisine, ilişkilerimize ve belirlediğimiz hedeflerimize etkisinin farkında olmaktır. Sorumlu karar verme becerisini bize ve topluma katkı sunan, toplumsal barışa hizmet eden sorumlu seçimler yapmamıza hizmet eder.
Mitoloji
Prometheus tanrılardan ateşi çalıp insanlara verdiğinde kendi uygarlığımızı kurma gücünü verdi. Bununla birlikte kendisi için otuz yıl sürecek bir işkence dönemi başlamış oldu. Kimsenin ortada olan sorunu dillendirip sorumluluğunu almaya yanaşmadığı yerde sözün yakıcılığını kucaklayabilmek her zaman kolay değildir. Çoğu zaman bıçak kemiğe dayanmadan konuşulmayan konular, iş bu raddeye vardığında taraflar arasında gerginliğe dönüşebilir. Sosyal hayatımızda ve iş hayatımızda sadece muhabbetini yapıyor göründüğümüz ama bize sıkıntı verdiğini hissettiğimiz neler var? Sorumluluğunu alabilir miyiz? Buralara dönüp bakmak kendimizle olan bağlantımızı güçlendirebilir.
Prometos, Bir Hırsız
Can Yücel
Bir Öğretmenin Bu Beceriye Neden İhtiyacı Olabilir?
Bir öğretmenin aldığı kararlar tüm okul toplumu üzerinde etkilidir. Sorumlu karar verme becerisi öğretmenin hem kendi ihtiyaçlarını hem de parçası olduğu sınıf toplumunun ihtiyaçlarını görmesini sağlar. Bu da birlikte katılımcı ve barışçıl okul ve sınıf iklimi oluşturmanın önemli unsurlarından biridir. Öğretmenin sınıfta alınan kararlarda her bir bireyi nasıl etkileyeceğini, alınan kararların kapsayıcı olup olmadığını ve bu kararların sonucunda oluşan etkiyi sınıf topluluğu ile beraber nasıl değerlendireceğini düşünmesi bu beceriyi geliştirmek için önemli bir noktadır.
- Karar almak istediğiniz konu hedeflerinizle ilgili, bir sorun veya çatışma yaşadığımız durumlar olabilir. Bu durumu tanımlamak önemlidir. Bu tanımlamayı yapmak için ihtiyaç duyduğunuz bilgileri gözden geçirmelisiniz.
- Bir karar alırken duygu ve ihtiyaçlarla bağlantı kurmak aldığımız kararlarla ilgili sorumluluk alanlarımızı fark etmemizi sağlar.
- Karar alma süreçlerini gözden geçirmelisiniz. Hem kendi kişisel sınırlarınızı gözeterek hem de ilişkilerinize katkısı olacak, karşılıklı bağlantıya ve barışa hizmet edecek seçeneklerin neler olabileceğini sıralayabilirsiniz.
- Sonuçları tanımlamanız önemlidir. Aldığınız kararların sonuçlarıyla ilgili öngörülerde bulunmalı ve sorumluluğunu almak istediğiniz yoldan ilerlemek için farkında seçimler yapabilirsiniz.
- İhtiyaçlarınızı sorumlu bir şekilde karşılama yolumuzu keşfettiğinizde artık adım atabilirsiniz.
İhtiyaçları Fark Etme: Bir karar alırken veya hedefler belirlerken hem kendimizi gözetmemiz hem de çevremizle olan ilişkimizi düşünmemiz önemlidir. Farkındalıklı ve özgür seçimler yapabilmenin en önemli unsurlarından biri, söz konusu durumlar ilgili davranışlarımıza, söylemlerimize ve tutumlarımıza yön veren ihtiyaçlarımızla bağlantı kurmaktır. İhtiyaçlarımızın farkında olmak, bu ihtiyaçlara hizmet edecek kararlar vermemiz açısından önemlidir.
- Bir karar verirken kendi faydamın yanında toplumsal faydayı da gözetirim.
- Verdiğim kararların çevremdeki insanları nasıl etkilediğini düşünürüm.
- Verdiğim kararların zamanlamasının doğru düşünürüm.
- Bir karar verdikten sonra bu kararla ilgili içinde durması zor duygular deneyimlemem.
- Verdiğim karar ve bu kararın sonuçlarını değerlendiririm.
- Karar alma süreçlerimde başından sonuna neleri iyi yaptığımı ve neleri daha iyi yapabileceğimi değerlendiririm.
Bu beceriyi geliştirmek için çalışmaya başlamadan önce, karar vermek istediğiniz bir konu belirleyin. Vermek istediğiniz bir karar, yapmak istediğiniz farklı bir şey veya karşılaştığınız bir problem olabilir.
1. Adım: Problemi veya karar vermek istediğiniz konuyu tanımlayın. Dilerseniz bir kağıda açık, net ve objektif şekilde ifade etmeye çalışarak yazın.
2. Adım: Karar vermek istediğiniz konu hakkında duygu ve ihtiyaçlarınızı kelimelerle ifade etmeye çalışın. Bunun için duygu ve ihtiyaç listelerinden faydalanabilirsiniz.
3. Adım: Vermek istediğiniz kararla ilgili hedefinize ulaşmanızı sağlayacak tüm çözümleri sıralayın. Bunu yaparken kendi kendinize bir beyin fırtınası yaptığınızı hayal edin. Aklınıza gelen tüm çözümleri yazmaya çalışın.
4. Adım: Tüm olumlu ve olumsuz sonuçları değerlendirin. Kararla ilgili pozitif yönleri ve negatif yönleri bulmaya çalışarak seçeneklerinizi belirleyin.
5. Adım: Bir önceki adımda yazdığınız tüm seçenekleri ayrı ayrı değerlendirin. Her bir çözümü değerlendirirken 2. adımda çalıştığınız duygu ve ihtiyaçlarınızla bağlantı kurmaya çalışın.
6. Adım: Vermek istediğiniz kararla ilgili çözüm yollarını değerlendirirken bu konudan etkilenecek kişilerin listesini yapın. Kararınız yakın çevrenizden birini veya bir topluluğu etkiliyor olabilir. Bu etkiyi değerlendirin ve bu kişi veya topluluğu da kapsayacak ve ortak faydaya hizmet edecek yollar üzerine düşünün.
7. Adım: Tüm bu değerlendirmelerin ardından size en uygun olduğunu düşündüğünüz kararı verip ve uygulama adımlarını planlayın.
8. Adım: Verdiğiniz kararla ilgili ilerlemenizi izleyin. Bir tarih belirlemek işe yarayabilir. Uyguladığınız çözüm yollarının elde etmek istediğiniz sonuca hizmet edip etmediğini değerlendirin. Süreciniz bu adıma geldiğinde ihtiyacınız varsa tüm adımları tekrar gözden geçirmek isteyebilirsiniz.
Tüm bu uygulama adımlarının birer öğrenme süreci olduğunu ve yaşamın değişen koşullarında her bir adımı tekrar gözden geçirebileceğinizi aklınızda tutun. Bu süreci kendiniz için verimli bir hale getirmeniz ve süreçteki deneyimlerinizden öğrenmeniz mümkün.
Gelecek Hafta Bizi Neler Bekliyor?
Kaynaklar
Oku
Alternatif Eğitim Dergisi 10: Alternatif Demokratik Okullar: yeniinsanyayinevi.com/kitaplarimiz/alternatif-egitim-dergisi-10-alternatif-demokratik-okullar/
Daha Fazla Pratik Yap
SWOT Analysis: actforyouth.net/resources/yd/sel-swot.pdf
İzle
Responsible Decision Making: youtu.be/yWSSPnTB6OY
Sosyal ve Duygusal Öğrenme Neyi İfade Ediyor?
Öğrenme dediğimiz süreç oldukça karmaşıktır. Beynimizde, bilgiyi taşıyan nöronların kurduğu bağlantı aracılığı ile gerçekleşen bu süreç, kişiden kişiye farklılık gösterir. Ancak öğrenme dediğimiz sürecin gerçekleşmesinde tüm bireyler için bazı ortak noktalar olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle de öğrenmenin deneyimle ve güvenli bir ortamda gerçekleştiğini söylemek mümkündür. Bir öğrenme ortamını güvenli yapan da bireylerin hem duygusal hem de sosyal açıdan var olabilmesi ve deneyimlerinden yaşamı zenginleştirecek çıktılar elde edebilmesidir. Böyle bir öğrenme ortamı katılımcı ve barışçıl bir öğrenme süreçlerine katkı sağlar.
Sosyal ve duygusal öğrenme yaklaşımını içerik, uygulama, yaygınlaştırma, ölçme ve değerlendirme gibi açılardan geniş çaplı bir bağlamda ele alan CASEL, bu yaklaşımı eğitimin ve insan gelişiminin ayrılmaz bir parçası olarak ifade etmektedir. Sosyal ve duygusal öğrenme bu yönü ile yaşamsal beceriler anlamına gelmektedir. İnsanın kendi esenliğine ve insanların bir arada, barış içinde yaşamalarına hizmet eden sosyal ve duygusal beceriler, bu yaklaşımının temelinde yer almaktadır. Bu hafta, geçtiğimiz 16 hafta boyunca sizlerle birlikte sürdürdüğümüz “İki Nokta Üst Üste” mailing serimizin sonuna geliyoruz. Sosyal ve duygusal öğrenme yaklaşımının temelinde yer alan beceriler arasından sizler için derlediklerimizi elimizden geldiğince yaşamla bağ kurabileceğiniz bir yöntemle ele almaya çalıştık.
Bu hafta sizler için, 16 hafta boyunca her bir başlık altında ele aldığımız becerilerde “Sosyal ve Duygusal Öğrenme” bağlamında neyi ifade ettiğimizi açıklamaya, iki nokta üst üste koymaya çalışacağız.
Sosyal ve Duygusal Öğrenmenin Yaşamımızla Olan Bağlantısı Nedir?
Sosyal ve duygusal öğrenmeyi insanı bütüncül bir varlık olarak ele alan ve deneyimsel öğrenme döngüsünde gerçekleşen bir yaklaşım olarak görüyoruz. Yaşamımızı zenginleştirmesinin yanında, akademik, sosyal ve mesleki alanda olumlu çıktılar elde etmemizi sağlar. Bu beceriler geçmişten günümüze yaşamımızın bir parçası olan insan gelişiminin bir parçasıdır ve deneyimle öğrenilebilmektedir. Toplumsal yaşamın gün geçtikçe gelişmesi ile farklılaşan ihtiyaçlarımızla ve mevcudiyetimizle birlikte, yine yaşamla bağ kurduğumuz becerilerdir.
“Kuzey Kansas ve güney Nebraska Pawneleeri arasında yaşayan kabilelerin ayinlerine katılan biri, ayağıyla bir daire çizer “Daire bir yuvayı temsil eder.” der. Bu daire ayakla çizilir, çünkü bir kartal yuvasını ayakları ile yapar. Yuvasını yapan bir kuşun taklidinin yapılmasının bir anlamı vardır. Bu daire, yaşamak için doğduğumuz dünyayı temsil eder. “Eğer yüksek bir tepeye çıkar ve çevreye bakarsanız, göğün her bir yönden yere değdiğini göreceksiniz. Bu dairesel alanda insanlar yaşar. Bu yüzden çizdiğimiz daireler yalnızca evimizi değil, içinde yaşayan tüm insanları hatta yaşamımızı ifade eder.”
Her hafta farklı bir konuyu ele aldığımız bu bölümde sosyal ve duygusal öğrenme yaklaşımını farklı bağlamlarda ele almaya çalıştık. Mitoloji ile geçmişimizden bugüne taşınmış, insan olmanın doğasıyla ilgili bize yepyeni bakış açıları katan söylenceleri; bugünü ve geleceği hayal etmenin büyülü yolculuğu bilim-kurguyu, edebiyatı, distopya ve ütopyaları insan yaşamının bir parçası olarak, beceriler bağlamında ele almaya çalıştık. Bu alanları, sosyal ve duygusal öğrenmenin gerçekleştiği yansımalar olarak, geniş bir perspektifte sunmayı önemli bulduk.
Günümüzde öğrenmenin yoğun olarak gerçekleştiği okul ikliminin önemli bir paydaşı olarak gördüğümüz öğretmenlerin sosyal ve duygusal öğrenme süreçlerinin desteklenmesini önemli buluyoruz. Bu nedenle bu yaklaşımla BBOM Modelini uygulayan okullarda çalışan öğretmenlerin sınıflarından deneyimlerini ve bakış açılarını paylaştıkları bu bölümde, sosyal ve duygusal öğrenmenin sınıf ortamıyla bağlantısını ifade etmeye çalıştık.
Bir Öğretmenin Sosyal ve Duygusal Becerilere Neden İhtiyacı Olabilir?
Öğretmenin çocuklarla ve meslektaşlarıyla kurduğu ilişkinin yanında kendi bedensel ve ruhsal sağlığını gözetmesi de önemlidir. Öğretmenin günlük yaşamlarında karşılaştıkları tüm zorluklar ve bu zorluklarla başa çıkmak için kullandıkları yöntemler çocuklara yalnızca rol modellik etmez. Öğretmenin birey olarak esenliğine de katkı sağlar. Her gün çocuk, ebeveyn ve meslektaşlarıyla ilişkilerinde çeşitli ihtiyaçları karşılaması beklenen öğretmenin kendi duygu ve ihtiyaçlarını da gözetmesi, kendi sınırlarını çizebilmesi ve yapıcı ilişkiler kurabilmesi öğretmenin iyi olma haline hizmet edecektir.
Sosyal ve duygusal becerileri günlük yaşamı kolaylaştıran, kısa ve uzun vadede insanın esenliğine katkı sunan, bir arada yaşama ve toplumsal barışa hizmet eden beceriler olarak ifade edebiliriz. Bu beceriler yaşamımızın bir parçasıdır ve günlük yaşam pratikleri ile elde edilebilir. Beceriler farkında olarak, deneyimle öğrenilebilir, geliştirilebilir ve bu öğrenme ve gelişme süreci ölçülebilir. Bu yönü ile becerilerin yaşamımızda döngüsel bir süreçle geliştiğini söylemek mümkün.
İhtiyaçlar, odak alanları, hedef kitle ve kültür eksenlerinde merkezlenen çeşitli sosyal ve duygusal öğrenme yaklaşımlarında, çeşitli beceri sınıflandırmaları vardır. Beceri sınıflandırmaları becerilerin birbiriyle ilişkiselliğinin görünür olması ve uygulamalarla ilgili anlamlı süreçler tasarlamaya imkan vermesi açısından kıymetlidir. Sizlerle paylaştığımız 16 haftalık mailing serisinde CASEL’in sınıflandırması olan 5 ana beceri sınıflandırmasını rehber edinerek öz farkındalık, öz yönetim, sosyal farkındalık, ilişkisel beceriler ve sorumlu karar verme ana beceri alanlarında seçtiğimiz becerilerle ilgili derlediklerimizi paylaştık.
Öz değerlendirme farkındalıklı bir şekilde kendi duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı izlememizi sağlar. Böylece hangi alanlarda güçlü olduğumuzu ve hangi alanlarda gelişmeye açık olduğumuzu keşfedebiliriz. Bu da bize sosyal ve duygusal becerilerimizle ilgili, olduğumuz yeri ve önümüzdeki gelişim yolculuğunu görmemizi sağlar.
Bu mailing serisinin hazırlanması için kullanılan kaynaklara bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Bu Keyifli Yolculuğu Bizlerle Paylaştığınız İçin Çok Teşekkür Ederiz!
Buradaki bağlantıya tıklayarak geri bildirim formunu doldurmanız bizi çok mutlu eder.
İki Nokta Üst Üste: Sosyal ve Duygusal Öğrenme mailing serisinin hazırlanması için kullanılan kaynaklara bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.